Türbülans ve İklim Değişikliği: Uçuş Güvenliği Üzerindeki Etkileri
Türk Hava Yolları’nın TK24 sefer sayılı uçuşunda yaşanan sert türbülans, uçak yolculuklarının güvenliği konusunda endişeleri yeniden gündeme getirdi. Bu olayda yolcuların yaralanması, türbülansın ne kadar ciddi bir sorun olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Eğer sık sık uçakla seyahat ediyorsanız ve havada türbülansların artış gösterdiğini düşünüyorsanız, bu düşüncenizde yalnız değilsiniz. Yapılan araştırmalar, türbülans vakalarının son birkaç on yılda ciddi bir şekilde arttığını ortaya koyuyor.
Jeofizik Araştırma Mektupları dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, şiddetli türbülans vakalarının son 40 yıl içinde %50’den fazla arttığı belirtiliyor. Araştırmacılar, bu artışın başlıca nedenini iklim değişikliği olarak gösteriyor. İngiltere’deki Reading Üniversitesi’nden meteorologlar, “açık hava türbülansı” adı verilen, görsel bir ipucu olmadan meydana gelen türbülansın yanı sıra, hava sıcaklığı verilerini de analiz ettiler. Bu tür türbülans, yakınlarda bir fırtına ya da yoğun bulut oluşumunun olmadığı durumlarda gerçekleşir ve önceden tespit edilmesi oldukça zordur. Uçuş ekipleri, potansiyel bir türbülans belirtisi göremediklerinde bu durumu önleyemezler.
Araştırma yazarları, dünya üzerindeki en yoğun uçuş rotalarından biri olan Kuzey Atlantik üzerinde, şiddetli türbülans vakalarının 1979 yılında 17,7 saatken, 2020 yılında 27,4 saate çıktığını bildirmektedir. Bu, %55’lik bir artış demektir. Aynı dönemde orta düzeyde türbülans süresi 70 saatten 96,1 saate yükselmiş ve bu da %37’lik bir artışa işaret etmektedir. Ayrıca, hafif türbülans süresi de %17 artışla 466,5 saatten 546,8 saate ulaşmıştır. Kuzey Amerika ve Kuzey Atlantik, türbülans artışlarının en yüksek olduğu bölgeler arasında yer alırken, araştırmacılar Avrupa ve Güney Atlantik gibi diğer yoğun uçuş koridorlarında da benzer artışların gözlemlendiğini belirtmektedir.
Isınan Hava = Daha Fazla Türbülans
Türbülans artışlarının zaman çizelgesi, iklim değişikliğinin gezegen üzerindeki etkileriyle örtüşmektedir. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’nin (NOAA) verilerine göre, dünyanın ortalama sıcaklığı 1800’lerin sonlarından bu yana her on yılda yaklaşık 0,08 santigrat derece artış göstermiştir. Ancak, 1980’lerin başından itibaren bu ısınma oranı önemli ölçüde hızlanarak 0,18 santigrat dereceye ulaşmıştır. Çalışma, daha sıcak havanın küresel jet akışlarındaki rüzgar kesilmesini artırdığını vurgulamaktadır. Rüzgar kayması, NOAA’ya göre rüzgarın yönünü ve/veya hızını değiştirme şeklidir ve genellikle uçakların uçtuğu yüksek irtifalarda meydana gelir.
Reading Üniversitesi’nde atmosfer bilimi profesörü ve çalışmanın ortak yazarlarından biri olan Paul Williams, 2019 yılında rüzgar kaymasının 1979’dan bu yana yaklaşık %15 oranında arttığını inceleyen bir raporun parçasıydı. Daha sonraki bir çalışmada, Williams ve meslektaşları, temiz hava türbülansının sera gazı emisyonlarına bağlı olarak farklı oranlarda artmaya devam edeceğini öngörmek için iklim modeli simülasyonları kullanmışlardır.