Otomobil Endüstrisinde Savaşın Etkileri ve Tedarik Zinciri Krizi

Otomobil Dünyasındaki Değişimler

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, dünya genelinde pek çok sektörde köklü değişikliklere neden oluyor ve otomobil endüstrisi de bu durumdan kaçamıyor. Savaşın patlak vermesiyle birlikte, otomotiv sektöründeki birçok önemli oyuncunun, Rusya ile olan ilişkileri ciddi şekilde sarsıldı. Özellikle, Rusya’ya uygulanan yaptırımlar neticesinde, büyük otomobil üreticileri, ülkeye araç ihracatını durdurma kararı aldı ve ticari faaliyetlerini büyük ölçüde askıya aldı.

Aralarında Volvo, Volkswagen, BMW ve Toyota gibi devlerin de bulunduğu otomobil üreticileri, ya yaptırımlara uyum sağlamak ya da tedarik zincirindeki kesintiler nedeniyle Rusya’daki üretim tesislerinde faaliyetlerini durdurdu. Çip sıkıntısı ve genel tedarik sorunları, savaşın etkilerini hafifletmeye çalışan bu sektörde önemli engeller oluşturuyor. Örneğin, Volkswagen, Almanya’nın Wolfsburg kentindeki ana fabrikasında ve diğer birçok tesisinde üretimi yavaşlattı. BMW ise Almanya, Avusturya ve İngiltere’deki fabrikalarında benzer sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. Porsche’nin Leipzig fabrikasında da üretim durmuş durumda.

Savaşın, devam eden pandemik koşullar nedeniyle zaten zor bir süreçten geçen küresel tedarik zincirini daha da kötüleştirdiği aşikâr. Yarı iletken sıkıntısının yanı sıra, otomobil üreticileri artık gerekli olan kablo tesisatları, neon gazı ve paladyum gibi kritik bileşenlerin eksikliğiyle de mücadele ediyor. Zira Ukrayna, Avrupa’nın en büyük kablo tesisatı tedarikçilerinden biri olarak, toplam arzın beşte birini karşılıyor. Bu bileşen, araçların elektronik unsurları için hayati öneme sahip ve montaj sürecinin temel bir adımını oluşturuyor. İşgal nedeniyle Ukrayna’daki bu fabrikalar artık faaliyet gösteremiyor.

Neon gazı kıtlığı, başta ABD olmak üzere birçok ülkeyi etkiliyor. Kritik tedarik zinciri malzemeleri konusunda uzmanlaşmış pazar araştırma şirketi Techcet’e göre, ABD’nin çip üretimi için ihtiyaç duyduğu neon gazının neredeyse tamamı Ukrayna ve Rusya’dan sağlanıyor. Ayrıca, paladyum da otomotiv endüstrisi için büyük bir öneme sahip; zira bu metalin küresel talebinin yaklaşık %33’ü Rusya tarafından karşılanıyor. Paladyum dışında, Rusya otomotiv sınıfı diğer metallerin de önemli bir tedarikçisi: Alüminyum ve elektrikli araç (EV) pillerinin temel bileşeni olan nikel.

Yaptırımların etkisiyle, nikel fiyatları 7 Mart’ta %90 artarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Artan arz kesintisi korkuları nedeniyle alüminyumun ton fiyatı da 4.000 dolarlık rekor seviyelere fırladı. Tüm bu gelişmeler ışığında, otomobil üreticilerinin artan maliyetleri tüketicilere yansıtması kaçınılmaz görünüyor. Cox Automotive’in kıdemli analisti Michelle Krebs, bu durumu şöyle özetliyor: “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle yükselen petrol ve gaz fiyatları ile birlikte, araç yapımında kullanılan metaller gibi emtia fiyatları da artış gösteriyor. Bu nedenle otomobil üreticileri, artan maliyetlerini dengelemek için araç fiyatlarını yükseltmek zorunda kalabilirler.”