Artık Kendi İlacımızı Üretiyoruz

Kovid-19 Salgını Sonrası Türkiye’nin İlaç ve Tıbbi Cihaz Sektöründeki Gelişmeler

Kovid-19 salgını, dünya genelinde milyonlarca insanın yaşamını kaybetmesine neden olmasının yanı sıra, sağlık alanında da önemli gelişmelere yol açtı. Türkiye, bu süreçte ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde önemli bir aşama kaydetti. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Dr. Asım Hocaoğlu, bu süreçte Türkiye’nin yerli ilaç üretim kapasitesinin artırılması adına atılan adımları vurguladı.

İlaç İthalatına Bağımlılığın Azaltılması

Covid-19’un başlangıcında, tedarik zincirinin ciddi şekilde kesintiye uğraması, dünya genelinde ilaç ve tıbbi malzeme tedarikinde zorluklar yaşanmasına neden oldu. Özellikle Asya’dan gelen tıbbi malzemeler ve ilaç hammaddeleri, tüm ülkelerde tedarik sorunlarına yol açtı. Türkiye, bu süreçte ilaç ithalatına bağımlılığını azaltmak için yerli ilaç üretim kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalar başlattı.

Yerli İlaç Üretiminde AR-GE ve Üretim Tesisleri

Kovid-19’a yönelik yerli ilaç üretimi için AR-GE ve üretim tesisleri kuruldu. Türkiye, aynı zamanda Kovid-19 aşılarını temin etmek ve üretmek için de çabalarını hızlandırdı. 2020 yılında Türkiye’nin ilaç pazarı hacmi, 2.2 milyar kutuya düşerken, 2021 yılında bu rakam %21,36 artışla 2.67 milyar kutuya ulaşmıştır. Değer bazında ise ilaç pazarımız, 7.18 milyar dolardan 9.35 milyar dolara yükselmiştir.

Tıbbi Cihaz İhracatında Önemli Artış

Salgın süreci, tıbbi cihaz sektöründe de önemli gelişmelere neden oldu. 2002 yılında 64 milyon dolarlık ihracat ile ülkemizdeki tıbbi cihaz alanında ihracatın ithalatı karşılama oranı %11 iken, 2019 yılında bu oran yaklaşık 640 milyon dolarlık ihracat ile %32 seviyesine ulaştı. Salgın döneminde alınan hızlı aksiyonlar sayesinde, Türkiye’nin üretim alanındaki gücü arttı ve tıbbi cihaz ihracatında kayda değer bir artış yaşandı. 2021 yılında 1.4 milyar doların üzerinde tıbbi cihaz ihracatı gerçekleştirilmiştir.

Üretime Dayalı Politikaların Önemi

Tıbbi cihaz ve ilaç üretiminde elde edilen bu başarılar, Türkiye’nin üretime dayalı politikalarının bir sonucu olarak değerlendirilmektedir. Salgın sürecinde, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde dahi sağlık hizmetlerinin aksadığı bir dönemde, Türkiye’nin sağlık hizmetlerini kesintisiz sunabilmesi ve birçok ülkeye tıbbi cihaz yardımında bulunması, ülkemizin bu alandaki gücünü göstermektedir.

Kovid-19 Sürecinin Öğrettiği Dersler

Kovid-19 süreci, sağlık alanındaki bağımlılıkların azaltılması ve yerli üretimin artırılması gerekliliğini açıkça ortaya koydu. Türkiye, bu süreçte hem ilaç hem de tıbbi cihaz üretiminde kendine yeterli hale gelme hedefi doğrultusunda önemli adımlar atmıştır. Salgın sonrasında, bu alandaki yatırımların artırılması ve yenilikçi çözümler geliştirilmesi büyük bir önem taşımaktadır.

Türkiye’nin Sağlık Alanındaki Geleceği

Gelecek dönemde Türkiye’nin sağlık alanındaki hedefleri arasında, yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretim kapasitesini daha da artırmak yer almaktadır. Ayrıca, AR-GE yatırımları ile inovatif ürünlerin geliştirilmesi, sağlık turizminin teşvik edilmesi ve uluslararası pazarlara açılım yapılması gibi stratejiler de öncelikli hedefler arasındadır.

Sonuç Olarak

Türkiye, Kovid-19 sürecinde gösterdiği yüksek performans ile ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe önemli bir aktör olma yolunda ilerlemektedir. Bu süreçte atılan adımlar, ülkemizin gelecekteki sağlık politikaları için de bir temel oluşturacaktır. Yerli üretimin artırılması, sağlık alanındaki bağımlılıkların azaltılması ve kaliteli sağlık hizmetlerinin sunulması, Türkiye’nin sağlık sektöründe kazandığı başarıların devam etmesini sağlayacaktır.