Bilgisayar ‘Bug’ı: Tarihçesi ve Gerçekler

İlk Bilgisayar “Bug”ı: Gerçek Bir Hikaye

İlk bilgisayar “bug”ının tarihçesi, internette sıkça anlatılan bir efsaneye dönüşmüştür. Bu efsaneye göre, bu “bug”, yani hata, tam anlamıyla bir böcekten kaynaklanmaktadır. Hikayenin geçtiği dönemde, tam olarak ezilmiş bir güve olduğu iddia edilse de, bu olayın gerçeğe dayandığını söylemek mümkündür. Ancak, hikayenin yeniden anlatımları sırasında bazı detayların karıştırıldığı da gözlemlenmektedir.

Bilim insanı Fred R. Shapiro‘ya göre, bu olay şöyle gelişir: 9 Eylül 1945 tarihinde (bazı kaynaklar 1947 tarihini vermektedir), Harvard mühendisleri, Aiken Röle Hesaplayıcısı olarak bilinen ve ABD Donanması için test edilen elektromekanik bir bilgisayar olan Mark II üzerinde çalışmaktaydılar. Bu projede yer alan yetenekli insanlardan biri, bilgisayar biliminin öncülerinden biri olarak kabul edilen ve ABD Donanması’nda onurla bir savaş gemisine ismi verilen matematikçi Grace Hopper‘dı.

Bilgisayar bilimcilerinden oluşan ekip, Mark II’nin beklenmedik bir şekilde garip davrandığını fark etti. Donanım incelemesi sonucunda, arızanın F panelinin 70. rölesi arasında sıkışmış olan talihsiz bir güveden kaynaklandığı belirlendi. Ölmüş güve dikkatlice çıkarıldı ve Hopper, bu örneği yapışkan bir bantla birlikte günün kayıt defterine “İlk gerçek ‘bug’ vakası bulundu” notuyla birlikte yerleştirdi. Bu kayıt defteri, 1988 yılında Virginia’daki Deniz Yüzey Harp Merkezi Bilgisayar Müzesi’nde yeniden keşfedildi ve güve hala kağıda bantlıydı. Bu hikayenin bu kısmı, birçok kişi tarafından gerçek olarak kabul edilmektedir. En azından, tamamen uydurma olduğunu varsaymak için bir neden yoktur.

Ancak, hikayenin bazı yorumları “bilgisayar bug’ı” teriminin doğrudan bu olaydan türetildiğini öne sürmektedir. Ne yazık ki, bu iddia kesinlikle yanlıştır. “Bug” terimi, ilk olarak 1878 yılında Thomas Edison’un, mucit Theodore Puskas’a yazdığı bir mektupta yer almaktadır. Mektubunda Edison, “Bug’lar – küçük hatalar ve sorunların adlandırılma şekli – ortaya çıkar ve ticari başarıya veya başarısızlığa kesinlikle ulaşılmadan önce aylarca yoğun izleme, çalışma ve emek gereklidir.” şeklinde ifade etmiştir. Benzer şekilde, Shapiro, Oxford İngilizce Sözlüğü’ne Ek’in “bug” kelimesini “bir makinede, planda veya benzerlerinde bir kusur veya hata” olarak tanımladığını belirtmektedir. Bu sözlük tanımı, 1889 tarihli, Edison’un içinde geçtiği bir gazete yazısından alıntı yapmaktadır. Dolayısıyla, “bug” teriminin, Mark II bilgisayarının yaşadığı olaydan yarım yüzyıl önce kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Bu anekdotun, ilk bilgisayar hatası olarak kabul edilip edilemeyeceği ise belirsizdir. 1940’lar döneminde bilgisayar teknolojileri henüz çok yeni bir alandı; fakat bu aksaklığın ilk kez bir “bug” olarak adlandırılıp adlandırılmadığını kesin olarak söylemek zordur. Bu hikaye, hem tarihsel bir merak unsuru taşıyor hem de bilgisayar biliminin gelişim sürecine ışık tutuyor.