Depremler, dünya yüzeyinin yaklaşık 800 kilometre derinliğine kadar uzanan yerkabuğunda veya üst mantoda meydana gelir. Bir depremin yarattığı sallama gücü, depremin kaynağından uzaklaştıkça önemli ölçüde azalır. Örneğin, 500 km derinlikte oluşan bir depremin yüzeydeki etkisi, aynı büyüklükteki bir depremin sadece 20 km derinlikte meydana gelmesine göre çok daha hafif olacaktır.
Genel olarak, depremler 50 kilometre derinliğin altında “sığ”, 300-700 km derinlikte “derin” olarak sınıflandırılır. Arada kalan 50 ile 300 kilometre derinliğindeki depremler ise “orta” derinlikteki depremler olarak tanımlanır. Sismolojide, bir depremin meydana geldiği derinlik “odak derinliği” olarak adlandırılır.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
- AFAD deprem yardımı nasıl yapılır? AFAD deprem bağışları için hesap ve SMS bilgilerini paylaştı.
- Artçı deprem nedir? Öncü deprem nedir?
- Deprem çantası nasıl hazırlanır?
- Türkiye Deprem Tehlike Haritası
- Doğu Anadolu Fay Hattı
- Richter Ölçeği Nedir?
Derin depremlerden kaynaklanan sismik dalgalar, yüzeye ulaşana kadar yol boyunca enerji kaybeder. Bu nedenle, sığ depremler genellikle derin depremlerden daha fazla zarar verme potansiyeline sahiptir. Örneğin, 400 kilometre derinlikte meydana gelen bir depremin etkisi, 10 kilometre derinlikte meydana gelen bir depremin etkisinden belirgin şekilde daha azdır. Ayrıca, sığ odaklı depremler, derin odaklı depremlerden çok daha fazla artçı deprem üretme eğilimindedir.
Artçı deprem nedir? Öncü deprem nedir?
Depremlerin büyük bir kısmı sığdır. 1976 ile 2020 yılları arasında kaydedilen 56.832 orta ve büyük depremin yalnızca yaklaşık %18’i 70 kilometreden derin gerçekleşmiştir. Daha da azı, yani yaklaşık %4’ü 300 kilometre derinliğin altında meydana gelmiştir. Genellikle, merkez üssünün yakınında ve üzerinde sismik bir istasyon bulunmadığı sürece, bir depremin derinliğini doğru bir şekilde belirlemek, yerini belirlemekten daha zordur. Bu nedenle, derinlik belirlemelerinde oluşan hatalar, konum belirlemelerindeki hatalardan biraz daha fazladır.