Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu’nun Kök Hücre Araştırmaları
Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Max Planck Moleküler Genetik Enstitüsü’nde görevli Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu, kök hücre biyolojisi üzerine yürüttüğü önemli çalışmalar hakkında Yeni Şafak’a açıklamalarda bulundu. 2018 yılından bu yana Kök Hücre Kromatin Grubu’nun liderliğini üstlenen Karslıoğlu, kök hücre araştırmalarının kişiye özel tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine önemli katkılar sağladığını vurguladı.
HER HÜCRE TİPİNE DÖNÜŞEBİLİYORLAR
Karslıoğlu, kök hücre biyolojisi ve embriyonik gelişim konularında yaptığı çalışmalarla ilgili olarak, “Embriyonik gelişim, canlıların yaşamlarının ilk günlerinde ve haftalarında, vücut planlarının oluşturulması ve dokularının gelişmesi sürecidir. Bu süreç, birçok farklı hücre tipini oluşturabilen kök hücreler aracılığıyla gerçekleşir. Kök hücreler, embriyonik gelişimin hangi aşamasında ortaya çıktıklarına ve bulundukları dokulara bağlı olarak farklı özellikler gösterirler. Biz laboratuvarımızda genellikle embriyonik kök hücreleri inceliyoruz. Bu hücreler, henüz fonksiyonel bir doku oluşmamışken var olan, son derece yüksek bir potansiyele sahip kök hücrelerdir. Embriyonik kök hücreler, yetişkin organizmadaki her tür hücre tipine dönüşme kapasitesine sahiptir. Bu benzersiz özellikleri sayesinde, canlılarda yalnızca birkaç gün boyunca varlık gösterirler ve ardından görevlerini daha spesifikleşmiş kök hücrelere devrederler” şeklinde bilgi verdi.
ÇIĞIR AÇAN BİR BULUŞUN ETKİLERİ
Karslıoğlu, embriyonik kök hücrelerin kontrolünü sağlayan ana genlerin keşfi ile birlikte tıpta yeni bir dönemin başladığını belirterek, “Bu keşif, 2006 yılında yayımlanan ve 2012 yılında Nobel Ödülü ile taçlandırılan bir buluş. Nobel Ödülü’nü ne denli kısa bir sürede kazandığını düşündüğünüzde, bu buluşun ne denli devrim niteliğinde olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz. Sağlık alanında en önemli etkisi, kişiye özel kök hücre tedavilerinin geliştirilmesine zemin hazırlaması olarak öne çıkıyor. Şu anda güvenlik testlerinden geçirilen kişiye özel kök hücre tedavileri, gelecekte daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanacak” dedi.
HÜCRESEL UYKU HALİ VE ÖNEMİ
Karslıoğlu, embriyonik kök hücrelerin şimdiye kadar tam olarak anlaşılamayan bir özelliği olan diyapoz üzerine yoğunlaştıklarını ifade etti. “Diyapoz, embriyoların gelişim süreçlerini bir süreliğine duraklatabilme yetisidir. Bu durum genellikle olumsuz çevresel koşullarla karşılaşıldığında ortaya çıkar ve yavruların sağlıklı bir şekilde gelişimini tamamlayabilme ve hayatta kalma şansını artırır. Bu mekanizma, her memeli türünde görülmese de 130’dan fazla memeli türünde gözlemlenmiştir. Sürecin uzunluğu türler arasında değişiklik gösterir; örneğin, laboratuvar modeli olarak kullandığımız farelerde bu süre bir ay kadar sürerken, keseli memelilerde bir yıla kadar uzayabilmektedir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Aydan Bulut Karslıoğlu
Her Keşfin Geniş Etkisi Var
- Hücresel uyku halinin, on yıllarca bekletilen yumurtalardan dokularımızı yenileyen ve onaran yetişkin kök hücrelere kadar birçok yaşam alanında işlev gören bir mekanizma olduğunu ifade eden Karslıoğlu, “Bu hücrelere erişim zordur ve uykudaki hücre sayısı oldukça az olduğu için bu mekanizmalar henüz geniş ölçüde anlaşılamamıştır. Bu nedenle, keşfedilen her yeni mekanizma çok geniş bir etki alanına sahip gibi görünmektedir. Ayrıca, hücresel uyku hali birçok hastalıklı hücrenin uzun süre tespit edilmeden vücutta varlığını sürdürebilmesine olanak tanıyor. Bu hücrelerin iç işleyişlerini daha iyi kavradıkça, hastalıklı hücreleri ortadan kaldırma fırsatını yakalayabiliriz” diye ekledi.