Elektronik Cilt Geliştiriliyor
Robot üreticileri, robotların çevrelerinden daha fazla bilgi alabilmesi için insan derisi gibi işlev görebilen, elektronik cilt (e-deri) geliştirme konusunda uzun süredir çalışmalar yürütüyorlar. Bunun için son derece hassas ve kapsamlı bir elektronik cihaz gerekmektedir. Bu cihazın, bilgiyi göz açıp kapayıncaya kadar hızlı bir şekilde iletebilmesi bekleniyor.
Glasgow Üniversitesi’nden mühendisler, işte bu hedefe ulaşmak için önemli bir adım attılar. Onlar, robotların ağrıyı kaydedebilmesine olanak tanıyan hesaplamalı e-deri prototipini Science Robotics dergisinde tanıttılar. Bu yeni teknoloji, dokunmaya duyarlı robotların üretilmesi ve protez uzuvlara insan benzeri bir dokunma duyarlılığı kazandırılması açısından büyük bir potansiyele sahip.
Daha önce yapılan dokunmaya duyarlı robot geliştirme girişimleri, yayılmış sensörlerin büyük miktarda veri göndermesi nedeniyle işlemcilerin tıkanması gibi zorluklarla karşılaşmıştı. Bu durum, bir bilgisayarın verileri anlamlı hale getirmesinin dakikalar almasına neden olabiliyordu. İnsan sinir sisteminin, duyuları işlemeye dokunma noktasında başlayarak yalnızca gerçekten önemli bilgileri beyne iletmesi, bu yeni tasarıma ilham kaynağı oldu.
Robotikte benzer bir yaklaşım benimsemek, iletişim kanallarını serbest bırakacak ve bilgisayarların aşırı miktarda duyusal veri ile çıkmaza girmesini önleyecek gibi görünüyor. Prototip, 168 sinaptik transistörden oluşan bir ızgara ile inşa edildi. Esnek bir yüzeye yayılabilen çinko oksit nanotellerden oluşan bu bilgi işleme aracı, insan biçimindeki bir “el” üzerine yerleştirildi. Böylece, elin hafif ve ağır dokunuşları cilt sensörleri aracılığıyla ayırt edilebiliyor.
Bir robota acıyı hissettirmek ilk bakışta anlamsız görünebilir; ancak bu yaklaşımın amacı, duyarlılığı deneme yanılma yoluyla geliştirmek ve optimize etmektir. Çocukların, “sıcak demire dokunmak kötüdür” şeklinde yaşadığı öğrenme sürecinin benzerini, dış uyaranlardan öğrenmeye çalışan robotların da deneyimlemesi sağlanabilir. Bu sayede robotlar, çevrelerine daha duyarlı hale gelebilirler.
