Ferrari’nin Üretim Stratejisi ve Talep Yönetimi
Bazı otomobiller için üç yıllık bir bekleme listesi olmasına rağmen, Ferrari’nin CEO’su Benedetto Vigna, şirketin bu talebi karşılayabilmek için üretimi artırma gibi bir planının olmadığını vurguladı. CNBC’ye verdiği özel röportajda, “Biz hacim peşinde koşmayan bir markayız” diyerek devam etti: “Biz değer arayan ve müşteriye saygı duyan bir markayız. Müşterilerimiz, otomobillerimize benzersiz, sınırlı ve özel oldukları için değer veriyor. Daha fazlasını yapabiliriz ama bu mantıklı değil. Müşterilerimizi rencide etmiş oluruz.“
Büyüme ve ayrıcalık arasındaki denge, Ferrari için hiç bu kadar kritik bir hale gelmemişti. Şirketin hisse fiyatı, geçtiğimiz yıl Ford ve General Motors’dan daha yüksek bir değerleme ile %44 oranında artış gösterdi. Bu durum, hissedarların güçlü satış ve hacim büyümesini sürdürme yönünde baskı yapmasına neden oldu. Ancak Ferrari, “az bulunma politikası” üzerine kurulu bir marka olduğu için ve otomobillerinin değerini korumak amacıyla sınırlı üretime güvenen birçok Ferrari sahibi bulunduğundan, üretimi sıkı tutmaya devam etmesi şaşırtıcı değil.
Ferrari, geçtiğimiz yıl 2021’e kıyasla %18,5 artışla toplam 13.221 adet araç üretti. Bayiler, yeni Purosangue SUV ve diğer modeller için üç yıl veya daha fazla bekleme süresi olduğunu belirtirken, talep hâlâ arzın çok üzerinde. Pek çok müşteri, yeterli üretim olmaması nedeniyle bir otomobil için bekleme listesine bile giremediklerini ifade ediyor.
Ferrari’nin kurucusu Enzo Ferrari, şirketin ilk zamanlarında pazarın talebinden çok daha az otomobil üreteceğini açıkça belirtmişti. Bazı analistler, şirketin ürettiğinden iki kat daha fazla araç satabileceğini öne sürüyor. Ferrari, hibrit ve elektrikli araçlar için yeni bir fabrika inşa etmekte, fakat üretim artış oranı henüz belli değil.
Daha Genç Müşteri Kitlesine Yönelik Artış
Vigna, sınırlı arza rağmen şirketin daha genç ve yeni müşteriler arasında erişimini genişletmeye devam ettiğini belirtti. Müşteri tabanının üst üste 10 çeyrektir genişlediğini ve yeni müşterilerinin %30’unun 40 yaşından genç olduğunu ifade eden Vigna, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni müşterilerimiz, dünyadaki tüm müşterilerimizden %10 daha genç. Yani zıplayan at güçlü bir şekilde tekmeliyor.” Ayrıca, bir Ferrari satın almanın asla kolay ya da hızlı olmaması gerektiğini, çünkü Ferrari’nin nihai hedef otomobil olduğunu da ekledi: “Ferrari almak, bir Ferrari’yi ilk gördüğünüz andan itibaren başlayan bir deneyimdir. Çok kolay elde edebileceğiniz bir şey değil.“
Yarış DNA’sı ve Formula 1 Geleceği
Formula 1 otomobil yarışlarında son yıllarda kazanmak, Ferrari için oldukça zorlayıcı bir süreç oldu. Şu anda F1 takım sıralamasında Red Bull, Mercedes ve Aston Martin’in ardından dördüncü sırada yer alan Ferrari, takımın ana odak noktasının aracı geliştirmek olduğunu vurguladı. Vigna, “Bu bizim için çok önemli, çünkü DNA’mızda yarışmak var. Şu ana kadar geliştirdiğimiz en hızlı araca sahibiz, ama pistteki en hızlı araç o değil. Bu yüzden gelişmeye devam etmeliyiz.” şeklinde konuştu.
Mercedes takımının ünlü Formula 1 pilotu Lewis Hamilton’ın Ferrari’ye katılıp katılmayacağı sorulduğunda Vigna, “Charles Leclerc ve Carlos Sainz Jr. var, harika bir iş çıkarıyorlar. Onlar arkadaş ve yarışıyorlar. Dolayısıyla bizim için asıl öncelik otomobilin daha rekabetçi olması.” yanıtını verdi.