Dünya’nın Kıtasal ve Okyanusal Evrimi

Dünyamızda bulunan yedi kıta ve beş okyanus, 3 milyar yılı aşkın bir dönemde, gezegenimizin tektonik plakalarının yarı katı manto tabakası olan astenosfer üzerinde hareket etmesiyle oluşmuştur. Ancak bu plakaların zaman içindeki hareketlerini tam olarak belirlemek oldukça karmaşıktır. Mevcut modeller genellikle yalnızca birkaç milyon yılı kapsamakta ya da ya yalnızca kıtasal ya da okyanusal değişikliklere odaklanmaktadır; her iki durumu bir arada incelemekse sıkça göz ardı edilmektedir.

Dünya'nın Kıtasal ve Okyanusal Evrimi

2021 yılında, Sidney Üniversitesi’nden bir grup jeolog, 1 milyar yıllık levha tektoniği hareketini inceleyen kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Bu çalışma, kara kütlelerinin ve okyanusların son milyar yıl boyunca nasıl değiştiğini yeniden oluşturmayı amaçlıyordu. Araştırmacılar, dört yıl süren titiz çalışmalarının ardından, bu değişiklikleri görsel bir anlatımla kısa bir videoda canlandırdılar. Animasyon, okyanusları temsil eden mavi bölgeler arasında uzanan yeşil kıtaları göstermektedir. Videonun üst kısmındaki “Ma” ifadesi, mega yılı, yani 1 milyon yılı temsil eder; dolayısıyla 1.000 Ma, 1 milyar yıl öncesini ifade eder. Renkli çizgiler ise tektonik plakalar arasındaki farklı sınır türlerini temsil etmektedir.

Çalışmanın yazarlarından biri olan Sabin Zahiroviç, bir basın açıklamasında, “Bu plakalar, tırnakların büyüme hızında hareket ediyor, ancak bir milyar yıl 40 saniyeye sıkıştırıldığında büyüleyici bir dans ortaya çıkıyor” dedi. Dünya’nın en eski kabuğu yaklaşık 4,4 milyar yıl önce oluşmuş ve gezegenin oluşumundan sadece 100 milyon yıl sonra katılaşacak kadar soğumuştur. Bir plakanın kenarının diğerinin altına kayması sonucu gerçekleşen batma olayı, Kenorland, Rodinia ve Pangea gibi en az beş süper kıtanın oluşumuna ve parçalanmasına neden olmuştur. Video, yaklaşık 175 milyon yıl önce Pangea’nın günümüz kıtalarına doğru yavaş yavaş ayrılmasını da gözler önüne seriyor.

Dünya’nın tektonik plakaları çeşitli şekillerde hareket etmekte ve bu hareketler depremlere, dağların ve kanyonların oluşumuna yol açmaktadır. U.S. Geological Survey’e göre, gezegenimizi içi çikolata dolu bir kek gibi hayal edebiliriz: Sertleşmiş kabuğun içinde akıcı bir merkez bulunur. Bu merkez, süper sıcak bir çekirdeği çevreleyen 2.900 kilometre kalınlığında, yarı katı bir mantodan oluşmaktadır. 8 ile 80 kilometre kalınlığındaki üst katman, birbirine geçen tektonik plakalara bölünmüştür. Dünya’nın derinliklerinden gelen daha sıcak ve daha az yoğun malzeme kabuğa yükselirken, daha soğuk ve daha yoğun malzeme çekirdeğe doğru batmaktadır; bu plakalar mantonun üzerinde hareket eder.

Jeologlar, paleomanyetik veriler olarak bilinen verileri analiz ederek, levhaların yüz milyonlarca yıl önce nerede olduğuna dair parçaları bir araya getirerek geçmişi aydınlatmaktadır. İki tektonik plakanın birleşim yerindeki lav soğuduğunda, ortaya çıkan kayanın bir kısmı, kayanın katılaştığı sırada Dünya’nın manyetik kutuplarının yönleriyle aynı hizada olan demir açısından zengin mineraller içermektedir. Bu kayalar içeren plakalar hareket ettikten sonra bile, araştırmacılar bu doğal mıknatısların geçmişte küresel haritada nerede bulunduğunu analiz edebilir. Çalışmanın yazarları, hem paleomanyetik hem de mevcut tektonik plaka verilerini kullanarak, her bir plakanın 1 milyar yıl öncesinden günümüze kadar olan yolculuğunun kapsamlı bir haritasını oluşturmayı başardılar.

Araştırmanın ortak yazarlarından Dietmar Mller, basın bülteninde, “Basitçe ifade etmek gerekirse, bu eksiksiz model, evimiz olan Dünya gezegeninin nasıl karmaşık canlılar için yaşanabilir hale geldiğini açıklamaya yardımcı olacak” şeklinde ifade etti. Dünya kıtalarının yapbozunun değişimi ise elbette durmamaktadır. Örneğin, Pasifik Okyanusu her geçen yıl küçülmekte, oysa Atlantik Okyanusu genişlemekte ve Amerika kıtasını Afrika ve Avrupa’dan uzaklaştırmaktadır.