Kağıt Bardaklar ve Pipetler: Çevre Dostu mu, Yoksa Gizli Tehdit mi?
Günümüzde kağıt bardaklar ve pipetler, plastik ürünlerin yerini almak üzere giderek daha fazla kullanılmaya başlandı. Plastiklerin çevreye verdiği zararlar göz önüne alındığında, kağıt alternatiflerinin daha sürdürülebilir bir seçenek olduğu düşünülüyor. Ancak, iki yeni çalışma, kağıt ürünlerin aslında yaygın olarak yasaklanan plastik eşdeğerleri kadar zararlı olabileceğini ortaya koyuyor.
Bir araştırma ekibi, kağıt bardakların su üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla sivrisinek larvalarını kullandı. Araştırmanın yazarlarından Bethanie Carney Almroth, “Kağıt bardakları ve plastik bardakları birkaç hafta boyunca ıslak tortuda ve suda bıraktık ve sızan kimyasalların larvalar üzerindeki etkilerini takip ettik” şeklinde ifade etti. Kullanılan kağıt bardaklar, polilaktik asit (PLA) ile kaplanmıştı; PLA, geleneksel plastik kaplamalara biyolojik olarak parçalanabilen bir alternatif olarak yaygın biçimde kullanılıyor ve kağıt kaplamasını suyun emmesinden koruyor. Ancak, araştırmacılar bu kaplamanın da zehirli olabileceğini keşfettiler.
Almroth, “Bardakların tümü, sivrisinek larvalarının büyümesini olumsuz etkiledi” dedi. Kağıt bardakların sadece bir hafta boyunca suya bırakıldığı tortu ve sularda bile, sivrisinek larvalarının boyutlarında küçülme ve gelişimlerinde gecikme gözlemlendi. Bu olumsuz etkiler, kağıt bardakların bozulmaya bırakıldığı süre uzadıkça artış gösterdi.
Peki ya kağıt pipetler?
PLA içeren kaplamalar, yalnızca kağıt bardaklar için sorun teşkil etmiyor. Başka bir çalışmada, bilim insanları kağıt pipetlerinin içeriğini analiz ettiler ve perflorlu alkile edilmiş maddeler (PFAS) tespit ettiler. Bu kimyasallar, genel olarak “sonsuza kadar kalıcı kimyasallar” olarak bilinir ve geçmişte pek çok alanda kullanılmıştır; ancak günümüzde çevre ve insan sağlığı üzerinde zararlı etkileri olduğu kabul edilmektedir.
Belçika merkezli araştırma ekibi, ülkede satılan 39 farklı pipet markasını inceleyerek, sadece kağıt değil, bambu, cam, çelik ve plastik gibi diğer materyalleri de test etti. Ultra Performanslı Sıvı Kromatografi-Kütle Spektrometresi (UPLC-MS/MS) adı verilen bir teknikle, pipetlerin her birindeki PFAS seviyeleri detaylı bir şekilde analiz edildi. Araştırmacılar, kağıt pipetlerin PFAS içerme ihtimalinin en yüksek olduğunu ve bu ürünlerin %90’ının pozitif sonuç verdiğini belirlediler. Diğer materyaller de bu konuda oldukça sorunluydu; paslanmaz çelik pipetler hariç, hepsinin PFAS içerdiği tespit edildi.
Pipetlerle ilgili bir diğer olumsuz durum ise, bulunan malzemelerin küresel olarak yasaklanan perflorooktanoik asit (PFOA) gibi zararlı bileşenler olmasıydı. Ancak, pipetlerdeki PFAS’ın kaynağının net olmadığı da belirtilmeli; bu kimyasallar, pipetleri suya dayanıklı hale getirmek için bilinçli olarak kullanılmış olabilir. Ayrıca, bu maddelerin bitkilerde veya üretim süreçlerinde kullanılan suya karışması da olasıdır.
Sonuç olarak, her iki çalışma da kağıt bardak ve pipet tüketiminde dikkatli olunması gerektiğini vurgulamaktadır. Kağıt bardaklarla ilgili çalışma Environmental Pollution dergisinde, kağıt pipetlerle ilgili çalışma ise Food Additives & Contaminants: Part A dergisinde yayınlanmıştır.