Doğanın Kamuflaj Ustaları: Yeni Yaprak Böcekleri Türleri
Hayvanlar alemi, kamuflaj konusunda pek çok etkileyici örnek sunmaktadır. İster bir dalın arasında gizleniyor, ister kuş pisliğine karışıyor, isterse de başka bir tür gibi davranıyor olsun, doğada çeşitli kılık değiştirme ustaları ile karşılaşıyoruz. Son zamanlarda, bilim insanları ağaçlarda gizlenen bazı yeni kamuflaj ustaları keşfetti: yedi yeni yaprak böceği türü…
Yaprak böcekleri, yürüyen yapraklar olarak da bilinir ve bu canlıları gördüğünüzde neden böyle adlandırıldıklarını kolayca anlayabilirsiniz. Bu böcekler, Phasmatodea takımına dahildir ve sopa böceklerini de içerir; dolayısıyla eklembacaklıların bitki parçalarına benzemelerini sağlayan bütün özellikleri taşımaktadır. Amatör Entomologlar Derneği’ne göre, dünyada 2.500’den fazla tür mevcut ve bunların bazıları, zarar görmüş yapraklara benzer bir görünüm sergilemektedir.
Göttingen Üniversitesi’nden araştırmacıların liderliğindeki uluslararası bir ekip, bu çeşitliliğe yedi yeni tür eklemeyi başardı. Bu yaratıkların etkileyici kamuflaj yetenekleri, onları yırtıcı hayvanlardan koruma konusunda son derece etkili bir strateji oluştururken, yeni türleri tanımlamakta genellikle fiziksel görünüme büyük ölçüde güvenen taksonomistlerin karşılaştığı benzersiz bir zorluk ortaya koymaktadır. Proje lideri Dr. Sarah Bank-Aubin, yaptığı açıklamada: “Farklı türlerin bireyleri genellikle görünüşlerine göre aynı türe ait sayılıyor. Ancak, yeni türlerin yalnızca bazılarını genetik özelliklerine göre tanımlayabildik.” diyerek durumu özetliyor.
Araştırma, Hindistan’da bulunan ve Güneydoğu Asya’da yaygın olduğu düşünülen bazı böcek bireylerini içeriyordu ve bu bireyler, tamamen yeni bir tür gibi görünmektedir. Bank-Aubin, “Bu bulgu, türlerin korunması açısından kritik bir öneme sahip: Eğer Hindistan’daki tüm bireyler yok olursa, daha önceden düşünüldüğü gibi sadece bir grup azalmayacak; aslında bambaşka bir türün de yok olduğu anlamına geliyor. Bu durum, Hint türlerinin korunmasının özellikle hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor.” şeklinde ekliyor. Bank-Aubin, bu araştırmanın bu büyüleyici böcekler hakkındaki bilgimizi geliştirmesinin çok ötesine geçtiğini vurguluyor.
Ekip, araştırmalarına zemin hazırlamak amacıyla, sahada topladıkları örneklerin yanı sıra müzelerden ve özel koleksiyonculardan gelen kayıtları, ayrıca sivil bilim insanlarının yaptığı gözlemleri de kullanmıştır. Ortak yazar Sven Bradler, yalnızca bu yeni keşiflerle birlikte, dal ve yaprak böceklerinin çeşitliliğinin daha da arttığını belirterek: “Dal ve yaprak böceklerinin bilinen yaklaşık 3.500 türü mevcut ve şu anda tanımlanmış yaprak böcek türlerinin sayısı 100’ün biraz üzerinde. Bu çeşitli böcek ailesinin yalnızca küçük bir kısmını oluşturuyor olsalar da, muhteşem ve beklenmedik görünümleri onları gerçekten benzersiz kılıyor.” şeklinde ifadelerde bulunmaktadır.
Çalışma, ZooKeys dergisinde yayımlandı.