NASA’nın DART Görevi ve Dimorphos’un Yörünge Değişikliği
NASA’nın DART (Double Asteroid Redirection Test) görevi, geçen yıl büyük asteroit Didymos’un uydusu olan daha küçük asteroit Dimorphos ile çarpışarak önemli bir başarıya imza attı. Bu çarpışmanın temel amacı, asteroiti farklı bir yörüngeye kaydırmaktı. Uygulanan yöntemle bu hedef başarıyla gerçekleştirildi ve asteroit, beklenenden çok daha fazla yer değiştirdi. Yeni araştırmalar, çarpışmadan sonraki bir ay boyunca Dimorphos’un yörüngesinin açıklanamayan bir şekilde değişmeye devam ettiğini ortaya koyuyor.
DART, gezegenler arası savunma sistemleri arasında yer alan bir kinetik çarpma cihazı olarak tasarlanmıştır. Bu sistem, yüksek hızda bir gök cismine çarpmayı hedefler ve çarpma sonucunda oluşan momentum değişimi, asteroitin yörüngesini etkiler. Eğer bir asteroit Dünya ile çarpışma rotasına girerse, bu tür bir çarpma, nesneyi daha güvenli bir yörüngeye kaydırabilir. Genellikle değişiklikler küçüktür; ancak, yeterli zaman tanındığında, bu değişiklikler güvenli bir hale gelebilir. Dimorphos, Dünya için bir tehdit oluşturmuyordu. Bu asteroidin seçilmesinin başlıca nedeni, gökbilimcilerin Didymos’un etrafında ne kadar süre döndüğünü tam olarak bilmemeleriydi.
DART, çarpmanın bir asteroidin hızını değiştirebileceğini kanıtladı ve Dimorphos’u daha küçük bir yörüngeye taşıdı. Hedef, çarpmanın ardından geçiş süresini yedi dakika kısaltmaktı; ancak çarpmanın hemen ardından elde edilen sonuçlar, bu sürenin en azından başlangıçta 33 dakika kısaldığını gösterdi. Daha sonra, asteroit bir şekilde zamanla ivme kaybetmeye devam etti.
Lise Öğrencilerinin Önemli Keşfi
Thacher Okulu’ndan bir grup lise öğrencisi, çarpışmadan önce Dimorphos’un gözlemlerini gerçekleştirdi. 6 Kasım 2022’ye kadar okulun gözlemevindeki 0,7 metrelik teleskopla Dimorphos’un yörüngesini ölçtüler. Yaptıkları gözlemler, çarpışmadan sonraki günlerde periyodun artmaya devam ettiğini, çarpışmadan hemen sonraki resmi ölçümden daha yüksek bir değere ulaştığını ortaya koydu. Gözlemevinin öğretmeni ve yöneticisi Dr. Jonathan Swift, New Scientist’e yaptığı açıklamada, “Elde ettiğimiz sayı, 34 dakikalık bir değişiklikle biraz daha fazlaydı” dedi ve ekledi: “Bu durum, rahatsız edici düzeyde tutarsızdı.” Bu tür bir davranış beklenmiyordu, ancak bu, insanlığın bir gök cismini ilk kez başarılı bir şekilde hareket ettirdiği anlamına geliyordu.
Çarpmanın, Dimorphos üzerinde onlarca metre çapında bir krater oluşturduğu düşünülüyor ki bu, yalnızca 160 metre çapındaki bir cisim için son derece büyük bir etki. Çarpma ile birlikte birçok kaya parçası da dahil olmak üzere bol miktarda malzeme yörüngeye fırlatıldı. Bu fırlatılan malzemelerin bir kısmının tekrar Dimorphos’a dönerek onu daha da yavaşlatması mümkün olabilir.
Kuzey Arizona Üniversitesi’nden Dr. Cristina Thomas, daha önceki bir röportajında, “Uzay aracıyla bir moloz yığınına çarparsanız, birçok malzeme fırlatılacak ve nesneden uzaklaşacaktır. Bunu çarpışma sonrası ilk görüntülerimizde görüyoruz. Fırlatılan bu malzeme momentum taşıyor. Gözlemlediğimiz periyot değişikliği sadece çarpan uzay aracından gelen momentum aktarımının sonucu değil, aynı zamanda fırlatılan malzemenin hareketinin oluşturduğu ekstra momentum artışından da kaynaklanıyor” ifadelerini kullanmıştı.
Avrupa Uzay Ajansı’nın Hera görevi, 2026 sonlarında asteroitlere ulaşmayı hedefliyor ve çarpışmanın sonuçları hakkında daha fazla bilgi sağlamayı amaçlıyor. Şu ana kadar yörüngenin stabil olduğu gözlemleniyor. Genç araştırmacılar, çalışmalarını Haziran ayında Albuquerque’deki American Astronomical Society’de ve American Astronomical Society’de yayınlanmak üzere kabul edilen bir makalede sunmuşlardır.