Ayaksızların Ebeveynlik Davranışı ve Mikrobiyom Aktarımı

Ayaksızların Gizemli Dünyası

Yeraltında yaşayan sıradışı bir uzuvsuz amfibi türü olan ayaksız iki yaşamlılar (Caecilian veya ayaksızlar), doğanın en ilginç ve gizemli yaratıkları arasında yer alıyor. Yapılan son araştırmalar, bu canlıların gençlerinin, gelişim süreçlerini desteklemek için annelerini canlı bir şekilde yediklerini ve dokularını çiğnediklerini ortaya koydu. Anne ayaksızlar, yavrularının beslenmesine yardımcı olmak amacıyla özel bir yağlı cilt dokusu üretiyor.

Önceleri yavru ayaksızların bu davranışlarının yalnızca beslenme amacı taşıdığı düşünülüyordu. Ancak yeni bulgular, annelerin kendi benzersiz mikrobiyomlarını yavrularına aktardığını ve bu süreçte muhtemelen bağışıklık sistemlerini güçlendiren bakterilerle de yavrularını aşılayabildiğini göstermektedir. Bu keşif, amfibilerde böyle bir ebeveyn davranışının ilk kez kaydedildiği anlamına geliyor.

Mikrobiyom, bir canlının sağlığı ve bağışıklık sisteminin işlevi üzerinde son derece önemli bir rol oynamaktadır. Bir bireyin mikrobiyom yapısı, beslenme ve çevre faktörlerinden etkilenirken, aynı zamanda annenin mikrobiyomundan da büyük ölçüde etkilenir. Hayvanlar, yavrularını beslemek ve mikrobiyomlarını aktarmak için çeşitli yöntemler geliştirmiştir. Örneğin, insanlar ve diğer memeliler bebeklerine anne sütü verirken, kuşlar yarı sindirilmiş yiyecekleri civcivlerinin ağzına kusar. Ancak amfibiler, genellikle bu tür ebeveyn davranışlarına sahip değillerdir; kurbağalar, semenderler ve benzerleri yumurtalarını bir gölette bırakarak yavrularının kendi başlarına gelişmesine olanak tanırlar.

Araştırmanın baş yazarı ve Florida Üniversitesi Doğal Kaynaklar ve Çevre Okulu’nda doktora adayı olan Marcel Talla Kouete, “Yumurtaları bulduğunuzda daima anneyi bulursunuz. Annesi yakında olmayan bir yavru görmedim,” diyerek bu durumun altını çizmektedir.

Biraz garip görünebilir, ancak bu tür bir ebeveynlik davranışı, ayaksızların ebeveynliğinin diğer amfibilerden daha çok insanlar gibi olduğunu göstermektedir. Bu davranış, bir annenin bebeğini anne sütüyle beslemesiyle karşılaştırılabilir; ancak ayaksızların davranışları, biraz daha ürkütücü bir biçimde gerçekleşiyor. Ayaksızlar, görünüşte bir solucana benzeyen, uzuvsuz bir yapıya sahip olmalarının yanı sıra, çok küçük ve az gelişmiş gözlere de sahiptirler. Bu durum, öncelikle yeraltında yaşamaları ve yer altı dünyalarında gezinmek için dokunma ve kimyasal algılama gibi diğer duyularını kullanmalarıyla ilişkilidir.

Bu ilginç çalışma, Animal Microbiome dergisinde yayınlanmıştır.