Nasa’nın Mars Keşifleri ve Uzay Çöplüğü Sorunu
NASA’nın Mars üzerinde uçarak keşif yapan Ingenuity helikopteri, geçtiğimiz yıl birçok kişinin “dünya dışı enkaz” olarak tanımladığı bir konunun gündeme gelmesine sebep oldu. Zamanla, Dünya’ya gönderilen görüntüler internette sıkça dolaşarak bize önemli bir gerçeği hatırlatıyor. Aslında bu görüntüler, insanlığın evreni keşfetme çabaları sırasında yalnızca Dünyamızı değil, diğer gezegenleri ve evreni nasıl çöp haline getirdiğimizi gösteren bir pencere işlevi görüyor.
Elbette, en azından şimdilik geride bir miktar çöp bırakmadan milyarlarca dolarlık bir uzay aracını başka bir gezegene göndermek mümkün değil. İnternette yayılan fotoğraflar, Mars yüzeyindeki enkaz koleksiyonunu gözler önüne seriyor. Her ne kadar uzaylı bir uygarlık iddialarına kapılmak oldukça cazip görünse de, bu enkaz aslında sadece Ingenuity helikopterini Kızıl Gezegen’e ulaştıran iniş aracının kalıntılarından oluşmaktadır.
Bununla birlikte, bu görüntülerin bazı olumlu yönleri de bulunuyor. Örneğin, Ingenuity’nin iniş ekipmanından geriye kalan NASA’nın Mars enkazını incelemek, bilim insanlarının uzay aracını başka gezegenlere indirme yöntemlerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, bu enkazlar, uzay keşiflerinin yüksek maliyetine de dikkat çekiyor. Tüm çabalara rağmen, başka bir gezegene gittiğimizde arkamızda milyarlarca dolarlık bir çöp yığını bırakma gerçeğiyle yüzleşiyoruz.
Bu uzay aracını inşa etmek için gereken malzemelerin maliyetinden, onları çalıştıran yakıtın maliyetine kadar, uzay yolculuğunun maliyeti zaten oldukça yüksektir. Ancak uzay görevlerimizin bu gezegenlerde ne kadar enkaz bıraktığını düşündüğümüzde, bu görevlerin geride bıraktığı atıklarla başa çıkmanın daha iyi yollarını bulmamız gerektiği ortaya çıkıyor.
Neyse ki, bu alanda önemli ilerlemeler kaydedildi. Kuşkusuz, NASA’nın Mars enkazı, Mars’ta bıraktığımız atık miktarını gösteriyor; ancak yeniden kullanılabilir roketlerin geliştirilmesi, her görevde ürettiğimiz atık miktarının önemli ölçüde azalmasına yardımcı oldu. Bundan sonraki adımımız, arkamızda büyük bir enkaz bırakmadan Mars’a iniş yapmanın yollarını bulmak.
Ne yazık ki, bu o kadar basit değil. Geçtiğimiz yıl Perseverance, Kızıl Gezegen’de daha fazla insan kaynaklı atık tespit etti ve bu durum, uzay araştırmalarının daha iyi bir şekilde yönetilmesine dair benzer tartışmaları yeniden alevlendirdi. Şimdilik, bu görüntüler, insanoğlunun keşiflerinin maliyetini ve yeni bir gezegeni keşfetmenin yanı sıra yüzeyine bir uzay aracı göndermenin getirdiği zorlukları hatırlatmaya devam edecek.