Tinnitus: Sürekli Çınlamanın Sırrı

Tinnitus hastalığını bilmeyenler için bu durum oldukça şaşırtıcı olabilir. Dünyada milyonlarca insan, hayatlarının her anını kulaklarında sürekli bir çınlama sesi ile geçirmek zorunda kalıyor. Ne yazık ki, tıp bilimi henüz bu rahatsızlığa kesin bir çözüm bulabilmiş değil ve hastalığın nedenleri de tam olarak anlaşılamamış durumda.

Tinnitus’un, kulak içindeki sıvıda bulunan kristallerin kararsız bir şekilde hareket etmesinden kaynaklandığı düşünülüyor. Ancak bu hareketliliğin tam olarak neyin sonucu olduğu hâlâ bilinmiyor. Genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan bu hastalıktan kaçınma yolları da henüz kesin olarak belirlenmiş değil. Yani bu durum, bir piyango gibi!

Apple, bu piyangonun neden kime vurduğunu anlamaya çalışan bilim insanlarına destek olma kararı aldı. Michigan Üniversitesi’nde yürütülen ve Apple tarafından finanse edilen araştırmada, 2019 yılından bu yana 160.000’den fazla katılımcıdan veri toplandı. Araştırmanın amacı, sese maruz kalmanın etkilerini, kulak çınlamasının bireyler üzerindeki etkilerini, bu semptomları yönetmenin ve mümkünse hastalığı önlemenin yollarını keşfetmek.

ABD’deki yetişkinlerin yaklaşık %10’unun Tinnitus hastalığına sahip olduğu düşünülüyor. Bu oran, dünya genelinde de benzer biçimde gözlemlenebilir. Dolayısıyla, dünya genelinde yaklaşık 800 milyon ila 1 milyar insan, hayatlarını sürekli bir çınlama sesiyle sürdürmek zorunda kalıyor. Bu da Tinnitus’u dünyadaki en yaygın hastalıklardan biri haline getiriyor ve belki de bir pandeminin başlangıcı olarak değerlendirilebilir.

Tinnitus’a Sebep Olan Faktörler

Tinnitus’a kulaklık kullanımı mı neden oluyor? Yüksek sese maruz kalmanın bu rahatsızlığı tetikleyebileceği iddiaları mevcut, ancak bu konuda kesin bir kanıt bulunmuyor. Yine de, mobil cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte artan kulaklık kullanımı ve yüksek sesle müzik dinleme alışkanlığı, hastalığın yayılmasında bir etken olabilir. Aslında, Apple’ın araştırmalara katılma nedeni de bu olası bağlantıyı incelemek olabilir.

Tinnitus, geçmişte genellikle gürültülü iş ortamlarında çalışan bireylerle ilişkilendirilirken, son on yılda kulaklıkla müzik dinlemek, konserlere veya spor etkinliklerine katılmak gibi “eğlence amaçlı” gürültüye maruz kalma durumları araştırmacılar için daha büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Önceki çalışmalar, kentsel alanlarda yaşayan kişilerin müzik dinlemesinin gürültüye maruz kalmanın en büyük kaynağı olabileceğini öne sürüyor.

Elde edilecek anlamlı sonuçlar, yeni nesillerin bu rahatsız edici hastalığın pençesine düşmemesi için teknoloji üreticilerini harekete geçirebilir. Örneğin, şu anda Android cihazlarda müzik dinlerken sistem, müziğin sesini belirli bir seviyede kısıyor. Kullanıcı sesi bu seviyenin üzerine çıkarmak istediğinde, telefon “Bu seviye kulaklar için zararlı olabilir, devam etmek istiyor musunuz?” gibi bir uyarı veriyor.