Yapay Zeka Bilgisayarları: AMD’nin Yeni Dönemi
Son yıllarda “Yapay Zeka Bilgisayarı” (AI PC) kavramı, teknoloji dünyasında büyük bir dönüşüm yaratabilecek potansiyele sahip bir alan olarak öne çıkıyor. AI PC, temel olarak, yapay zeka işlemleri için özel olarak tasarlanmış bir sinirsel işlem birimi (NPU) ile entegre bir CPU’yu barındıran sistemler olarak tanımlanabilir. NPU’lar, akıllı telefonlar ve diğer mobil cihazlarda yıllardır mevcutken, şimdi AMD, bu teknolojiyi Ryzen Pro 7040 işlemcileri aracılığıyla x86 PC’lere taşıyan ilk firma olma özelliğini taşıyor.
AMD, Ryzen AI 300 serisi ile AI PC’ler için önemli bir adım atıyor. Engadget’tan Devindra Hardawar’ın, Ryzen AI lideri Rakesh Anigundi ve Müşteri OEM’in CVP’si ve Genel Müdürü Jason Banta ile gerçekleştirdiği röportaj, şirketin yapay zeka alanındaki stratejilerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Bu röportajda, AMD’nin AI PC’lere yaklaşımını, geliştiriciler için sunduğu destekleri, gelecekteki planlarını ve geliştirdiği araç setlerini keşfedeceğiz.
AMD’nin Yapay Zeka Vizyonu
AMD, AI PC pazarında geliştiricilerin mevcut durumunu gözlemleyerek, bu alanda henüz yaygın bir kullanım olmadığının farkında. Şirket, geliştiricilerin yalnızca işlevsellik istediğini belirterek, “sağlam bir yazılım temeli, yüksek performanslı donanım ve açık kaynak çözümler” üzerinde yoğunlaşacaklarını ifade ediyor. Bu doğrultuda, “standartları geliştirmek yerine standartları takip etme” felsefesi benimseyerek, sistem performansını artırmak amacıyla platformlar arası bir çerçeve olan ANNX’i tercih ettiklerini vurguluyor.
Yöneticiler, AMD’nin yakın zamanda tanıttığı Amuse 2.0 beta sürümünün yapay zeka yeteneklerini sergilemenin bir yolu olduğunu belirtiyor. Amuse 2.0, yapay zeka tabanlı görüntüler oluşturmak için tasarlanmış basit bir program olup, kullanıcıların bulut tabanlı OpenAI DallE veya Google Gemini gibi hizmetlere ihtiyaç duymaksızın tamamen NPU donanımlı cihazlar üzerinde çalışmasına olanak tanıyor.
Şirketin müşteri deneyimini iyileştirmeye yönelik çabalarının bir parçası olarak, yöneticiler, prototip donanımları üzerinde Microsoft gibi ortaklarla yakın işbirliği içinde çalıştıklarını da ifade ediyor. Müşteri deneyiminin kalitesini artırmayı hedefleyen AMD, sıklıkla Microsoft ve AMD ilişkisine atıfta bulunuyor. Özellikle, Microsoft’un sistemlerindeki Copilot+ deneyimlerine dikkat çekiliyor. Ancak, ilk nesil Qualcomm Snapdragon destekli Copilot+ cihazlarında bazı yapay zeka özellikleri bulunsa da, bu özellikler henüz AMD ve Intel’in x86 çiplerini kullanan Copilot+ sistemlerinde mevcut değil.
Gelecekteki Planlar ve ARM İlişkisi
AMD’nin ARM tabanlı bir işlemci geliştirdiğine dair spekülasyonlar hakkında sorulduğunda, yöneticiler çok fazla bilgi vermekten kaçındı. Banta, “ARM, AMD’nin yakın bir ortağıdır” diyerek, “Yol haritalarımızda birçok çözüm üzerinde birlikte çalışıyoruz… Genel CPU yol haritası hakkında ise yakın zamanda ne olacağı hakkında konuşamam.” ifadesini kullandı. NVIDIA’nın kendi ARM çiplerini geliştirdiği, Apple ve Qualcomm’un en yeni mobil çiplerinde şaşırtıcı performanslar sergilediği düşünülürse, AMD’nin de ARM tabanlı bir yol izlemeye başlaması kimseyi şaşırtmayacaktır. Bu durum, teknoloji dünyasında rekabetin artacağına ve farklı çözümlerle kullanıcı deneyiminin daha da zenginleşeceğine işaret ediyor.