NASA’nın Ay Araştırmaları ve Gruithuisen Kubbeleri
NASA, önümüzdeki on yıl içinde uzay araştırmalarını yeniden Ay’a taşıma kararlılığıyla hareket ediyor. Bu çabalar, Apollo döneminin heyecanını yeniden canlandırmayı hedefliyor. Kurumun, Artemis planı olarak adlandırdığı bu iddialı projeler, Ay’da yer istasyonları, araçlar, enerji kaynakları ve hatta “Lunanet” gibi çarpıcı bilim kurgu hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi amaçlıyor. NASA, bu heyecan verici Ay projeleri için Perşembe günü yeni bir güncelleme duyurdu: Gizemli Gruithuisen Kubbeleri’nin sırlarını çözmeyi hedefliyor.
Gruithuisen Kubbeleri Nedir?
Dünya’daki teleskoplar, Ay’da birkaç kubbe şeklinde yapıların bulunduğunu göstermektedir. Uzun gözlemler ve araştırmalar sonucunda, bu yapılar Gruithuisen Kubbeleri olarak adlandırılmakta ve bir tür magmadan, genellikle volkanik aktiviteden kaynaklanan silika açısından zengin ve granit benzeri erimiş kayalardan oluştuğu düşünülmektedir. Ancak bu teorinin önemli bir sorunu bulunuyor. NASA’nın açıklamalarına göre, Dünya’da silisyumlu volkanlar yalnızca iki bileşenin varlığında oluşur: su ve levha tektoniği. Ne yazık ki, bu iki unsur Ay’da mevcut değildir. Dolayısıyla, Gruithuisen Kubbeleri’nin nasıl oluştuğuna dair gizem hala sürmektedir.
Bu nedenle NASA, Artemis misyonları kapsamında Lunar Vulkan Görüntüleme ve Spektroskopi Gezgini veya kısaca Lunar-VISE adlı yeni bir bilim aracıyla bu ilginç Ay gizemlerini derinlemesine incelemeye hazırlanıyor. Lunar-VISE, teknik olarak beş ayrı bileşenden oluşmaktadır; bunlardan ikisi sabit bir iniş aracına monte edilecek, üçü ise mobil bir geziciye takılacak. Lunar-VISE, bu garip kubbelerin tepe noktalarındaki gevşek kaya ve toz örtüsü olarak tanımlanan Ay regolitini analiz edecek.
NASA, bu çalışmaların kubbelerin gerçek kompozisyonunu ortaya çıkarmasına ve Gruithuisen gizeminin çözümüne yardımcı olacağına inanıyor. Daha geniş bir perspektiften bakıldığında, bu araştırmalar astronotlar veya robotlar için gelecekteki Ay görevleri hakkında bilgi toplayarak büyük fayda sağlayabilir.
Ayrıca, NASA’nın ek olarak belirttiğine göre, uzay biyolojisi uygulamaları için Lunar Explorer Enstrümanı veya kısaca LEIA adlı bir bilim paketi kullanılarak Ay yüzeyine belirli bir tür maya gönderilmesi planlanıyor. Gönderilecek olan Saccharomyces cerevisiae isimli maya, özellikle genetik, hücresel ve moleküler replikasyon süreçleri ile çevresel faktörlere, özellikle de radyasyona karşı DNA hasarı tepkisi alanlarında insan biyolojisinin önemli bir modeli olarak öne çıkıyor. Artemis maya deneyinden elde edilen veriler, bir gün Dünya üzerindeki biyolojik çalışmalara katkıda bulunabilir ve uzayın insan vücudu üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.