Yeni Bir Karaciğer Tedavi Yöntemi
Birçok insanın vücudunda yalnızca bir karaciğeri bulunur. Ancak, yeni bir tedavi yöntemi, ciddi karaciğer hastalığı olan bireylerin ikinci, üçüncü hatta beşinci karaciğerlerini geliştirmelerine olanak tanıyabilir. Dünyada bir ilki temsil eden bu denemede, bir gönüllü, kısa bir süre içinde ikinci bir karaciğerin büyütülmesi için gerekli prosedürü uygulamaya geçerek, hayatta kalmak için çok ihtiyaç duyulan bir fırsatı elde edebilir. Eğer bu deneme başarılı olursa, gelecekteki gönüllülerde daha güçlü dozların test edilmesi planlanmakta ve MIT Technology Review’ün belirttiğine göre, potansiyel olarak altı “mini karaciğer” geliştirme imkanı sunulacaktır.
Bu yaklaşım, yeni organların oluşturulmasını sağlama umuduyla, karaciğer hastalığı yaşayan bireylerin lenf düğümlerine donör karaciğerlerinden hücreler enjekte edilmesi ile gerçekleştirilmektedir. Bağışlanan karaciğerler, nakil için uygun olmasa da, bu yöntem alıcılara hayat kurtarıcı bir tedavi seçeneği sunabilir. Araştırmacılar, bir karaciğerin 75’ten fazla hastanın tedavisine yardımcı olabileceğini öngörmektedir.
Araştırmaya dahil olmayan kök hücre biyoloğu Valerie Gouon-Evans, MIT Technology Review ile yaptığı bir röportajda, “Aksi takdirde atılan bu organları hastalara yardım etmek için kullanmak devrim niteliğindedir” şeklinde konuştu. Karaciğerin muazzam rejeneratif potansiyeline rağmen (ortalama karaciğer hücresi asla üç yaşından büyük değildir) bazı durumlarda iyileşme sağlanamayabilir. Bu vakalarda, genellikle nakil gerekmektedir. Ancak, son dönem karaciğer hastalığına sahip bireyler, sağlık durumları nedeniyle her zaman nakil için uygun olmayabilirler.
Ne yazık ki, organ naklinin bir seçenek olduğu durumlarda bile, hasarlı bir karaciğeri sağlıklı bir karaciğerle değiştirmek o kadar da kolay değildir. Karaciğer nakli için bekleme süreleri 5 yıla kadar çıkabilmektedir. Öncelikle, bağışlanan karaciğerlerin sayısı oldukça yetersizdir. Örneğin, ABD’de yeni bir karaciğer için ortalama bekleme süresi beş yıla kadar uzanabilmektedir, bu da nakil bekleyen hastaların yaklaşık %10’unun nakil sırasında hayatını kaybetmesi anlamına gelmektedir.
Bağışlanan karaciğerlerin sayısının az olmasının yanı sıra, bu organlar sadece çok kısa bir süre için nakil edilebilir durumdadır. Bu nedenle, alternatif ve daha az invaziv bir yaklaşıma acil ihtiyaç bulunmaktadır. Kısa bir süre önce, bir biyoteknoloji şirketi, transplant organlarını toplamak için kullanılabilecek sentetik insan embriyoları geliştirme niyetini ortaya koyarak farelerdeki ilerlemelerden faydalanmayı amaçladığını duyurdu. Bu çözüm, organ bağışı krizini aşmanın net bir yolu olabilir, ancak bazı potansiyel etik kaygıları da beraberinde getiriyor.
LyGenesis şirketinin yeni tedavisi, daha az tartışmalı bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Ekip, şu ana kadar hayvanlar üzerinde başarılı sonuçlar elde etti ve bu başarıyı yaklaşan insan denemesinde tekrarlamayı umuyor. LyGenesis’in kurucu ortağı Michael Hufford, MIT Technology Review ile yaptığı görüşmede, “Zamanla, lenf düğümü tamamen kaybolur ve geriye, hayvanın kan akışını filtrelemeye yardımcı olarak doğal karaciğerin işlevini destekleyen, oldukça vaskülarize mini bir karaciğer kalır” dedi ve devam etti: “Şu anda insanlarda yapmaya çalıştığımız şey tam olarak budur.“
Tedavi, son dönem karaciğer hastalığı olan 12 yetişkinde denenecek. İlk katılımcı yaklaşık 50 milyon karaciğer hücresi alacak ve sonraki katılımcılarda bu sayı, beş mini karaciğer oluşturmaya yetecek şekilde 250 milyon hücreye çıkarılacak. Her biri enjeksiyondan sonra bir yıl boyunca incelenecek ve vücudun yeni mini karaciğerleri reddetmesini önlemek için hayatlarının geri kalanında immünosupresan ilaçlar almak zorunda kalacaklar. Yaklaşık iki yıl içinde tamamlanacak olan bu denemelerin sonuçları merakla bekleniyor, ancak araştırmacılar bu konuda umutlu.