Çin’deki Akıllı Telefon Sevkiyatındaki Düşüş
Akıllı telefon sevkiyatları, Çin’de tüketici harcamalarını ve genel ekonomik durumu yansıtan önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Ancak, şu anda bu alanda durum pek iç açıcı görünmüyor. Devlet destekli bir araştırma kurumunun verilerine göre, dünyanın en büyük akıllı telefon pazarında, Ocak ve Ağustos ayları arasında yıl bazında %22,9 oranında keskin bir düşüş gerçekleşerek toplamda 175,1 milyon telefon satışı yapıldı. Özellikle yalnızca Ağustos ayında, sevkiyatlar yıllık bazda %21,9 oranında bir azalma gösterdi. Küresel akıllı telefon pazarı, bir bütün olarak yavaşlama sürecine girmiş durumda. Uzun yıllar süren hızlı büyümenin ardından, COVID-19 pandemisi, enflasyon ve genel ekonomik yavaşlama gibi çeşitli zorluklar nedeniyle ikinci çeyrekte pazar %9 oranında bir düşüş yaşadı. Bu durum, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’in yavaşlamakta olduğunu açıkça gösteriyor. Akıllı telefon endüstrisi de bu durumdan kaçınılmaz olarak etkileniyor. Resmi veriler, Temmuz – Eylül döneminde ülke ekonomisini otuz yıl boyunca ileri taşıyan çift haneli büyüme oranlarının çok altında olan %3,9 GSYİH büyüme oranını ortaya koydu.
Çinli Telefon Üreticilerinin Stratejileri
Çinli telefon üreticilerinin gözleri uluslararası pazarlarda dönüyor. Çin, cep telefonu kullanıcı sayısı açısından dünyanın en büyük pazarı olmasının yanı sıra, Huawei, Oppo, Vivo ve Xiaomi gibi yerli markaların yıllar içinde Apple ve Samsung gibi devlerle rekabet edebilecek konuma gelmesiyle dikkat çekiyor. Bu yerli telefon üreticileri, iç pazarın soğumasından önce denizaşırı genişleme arayışına girmişti. Şu anda bu markalar, uluslararası pazarda oldukça başarılı konumda bulunuyor ve son yıllarda sürekli olarak Apple ve Samsung ile birlikte ilk beş sıralamasını paylaşmaktalar.
Akıllı telefon endüstrisinin mütevazı kar marjı ile bilinirken, özellikle Xiaomi ve Oppo gibi markaların uzun bir süre boyunca bütçe telefonları ile tanındığı göz önünde bulundurulduğunda, bu firmaların son yıllarda daha yüksek kaliteli modeller sunmaya başlaması şaşırtıcı değil. Huawei, ABD’nin kritik çip setleri ve önemli Android hizmetleri tedarikini kesmesinden önce premium akıllı telefon pazarında güçlü bir varlığa sahipti. Gelişmiş ABD teknolojilerine aşırı bağımlılık ve jeopolitik gerilimlerin Huawei’nin gelirlerini nasıl etkilediğini gözlemleyen Oppo ve diğer firmalar, hızla kendi akıllı telefon işlemcilerini geliştirmeye yöneldiler.
Biden yönetiminin bu ayın başlarında uygulamaya koyduğu sıkı ihracat kontrolleriyle Çin’i hedef alması, Çinli firmaların kendi yüksek kaliteli çiplere sahip olma gerekliliğini daha da artırdı. Analistler bu yeni politikanın etkilerini hala incelemekte, ancak ilk gözlemler, yeni düzenlemelerin yalnızca Çinli şirketlerin yüksek kaliteli ABD çiplerine erişimini kısıtlamakla kalmayıp, aynı zamanda ülkenin bu tür ileri teknolojileri geliştirme yeteneğini engelleyecek olan çip üretim ekipmanına erişimlerini de sınırlayacağını göstermektedir.
