Yeni Dünya Dışı İstihbarat Protokolleri Üzerine Çalışmalar

Temas protokolleri, Dünya Dışı İstihbarat Arama (SETI) topluluğu tarafından 1989 yılında oluşturulmuş ve en son 2010 yılında güncellenmiştir. Bu protokoller, astronomların olası bir uzaktan gelen sinyali nasıl doğrulamaları gerektiği konusunda ayrıntılı bilgiler sunmaktadır. Ancak, sinyal tespitinden sonraki süreç üzerine yapılan açıklamalar oldukça sınırlıdır. Bu nedenle, SETI merkezi, mevcut protokolleri güncellemek için yeni bir çalışma başlatmıştır.

Gerçek hayatta yaşanan deneyimler ve araştırmalar, bir sinyalin tespitine dair bilgilerin, bilim insanları bunu kesin olarak doğrulamadan önce hızla yayıldığını göstermektedir. Bu durum, protokollerin uygulanmasının yasal bir temele dayanmaması gibi başka sorunları da beraberinde getirmektedir. SETI merkezinin koordinatörü Dr. John Elliott, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bilim kurgu, uzayda yaşam veya zeka arayışlarının ve bunlarla karşılaşmanın insan toplumu üzerindeki etkilerini keşfetmekle doludur.” ifadelerini kullanmıştır.

Elliott, sözlerine şöyle devam etmiştir: “İnsanlık üzerindeki etkiyi düşünmenin ötesine geçmeliyiz. Uzmanlık alanımızı yalnızca kanıtları değerlendirmek için değil, aynı zamanda anlayışımız geliştikçe ve bildiklerimizi ve bilmediklerimizi göz önünde bulundurarak koordine etmek için de kullanmalıyız. Bunu yapmanın zamanı artık gelmiştir.”

Andrew Üniversitesi SETI Tespit Sonrası Merkezi, mevcut protokollerdeki politika boşluğunu ele almak ve ayrıca uzaylı yaşamın araştırılması ve olası keşifleri ile ilgili bilimsel iletişimin nasıl sorumlu bir şekilde yürütülmesi gerektiği üzerine düşünmekle görevlendirilmiştir. Elliott, “Dünya dışı kökenli olduğu varsayılan sinyalleri taramak ve anlamlandırmak, bilgimizin birçok aşamada ilerleyeceği detaylı ve zaman alıcı bir süreç olacaktır.” demektedir.

Elliott, “Günün birinde Dünya dışı varlıklardan bir mesaj alacak mıyız? Bunu kesin olarak bilmiyoruz.” şeklinde konuşarak, “Bunun ne zaman olacağını da kesin olarak bilemeyiz. Ancak, bilimsel, sosyal ve politik açıdan kötü bir hazırlık yapmayı göze alamayız. Bu, yanlış yönetilmeyi göze almayacağımız bir süreçtir.” ifadeleriyle sözlerini tamamlamıştır.