Adem Elması Nedir?
Birçok yetişkinin boğazının ortasında, güldüğümüzde ve yutkunduğumuzda hareket eden belirgin bir yumru vardır. Bu yapıya Adem elması denir. Ancak, bu yapının ne işe yaradığını veya neden var olduğunu hiç merak ettiniz mi? Adem elması, ergenlik döneminde vücutta meydana gelen pek çok değişiklikten biridir. Hem erkekler hem de kadınlar, ergenlikten önce bu yapıya sahip olabilirler. Adem elması, boynun ön kısmında gelişen belirgin bir çıkıntıdır. Tıbbi terminolojide, bu yapı sesimizin oluşmasında önemli rol oynayan tiroid kıkırdağının gırtlak çıkıntısı olarak bilinir. Boyundaki yarı sert yapılar arasında yer alır ve kıkırdağın iki yarısının boynun ortasında buluştuğu noktadır. Genellikle çocuklarda görünür bir Adem elması yoktur; çünkü bu yapı ergenlik döneminde belirginleşir.
Adem Elması Neden Var?
Adem elması, sesin olgunlaşma sürecinde önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Bu yapı, çocukluk dönemindeki yüksek tonlu seslerin birkaç oktav aşağı inmesine yardımcı olur. Büyük Adem elmalarına sahip bireylerin genellikle daha düşük perdede bir sese sahip olmasının nedeni de bu olabilir. Ancak, bu ilişki henüz kesin olarak kanıtlanmamıştır; çünkü sadece birkaç kadavra çalışması ile incelenmiştir. Kıkırdak dokusu olan Adem elması, aslında sesin oluşumuna yardımcı olduğunun ötesinde özel bir işlev sunmaz. Burası, seslerimizin “yaşadığı” alan olarak düşünülebilir ve bu nedenle önemlidir. Bazı bireyler, estetik veya kişisel nedenlerle Adem elmasının boyutunu küçültmek isteyebilir. Bu işlem, trakeal tıraş olarak bilinir ve Adem elmasının boyutunu küçültürken işlevselliğini etkilemez.
Tiroid kıkırdağı hem erkeklerde hem de kadınlarda şekil değiştirir, ancak erkeklerde bu değişiklik genellikle daha belirgin olur. Bu nedenle, erkeklerin Adem elmaları kadınlara göre daha görünürdür. Ergenlik döneminde herkesin gırtlağı büyüdüğü için, aslında Adem elmaları her iki cinsiyette de yaygındır. Adem elmasının adının kökenine dair birkaç farklı teori vardır. Bunlardan biri, Adem’in boğazına takılan yasak meyveyi sembolize ettiğini ileri sürerken, diğeri ise İbranicede “adamın şişkinliği” ifadesinin yanlış tercüme edildiğini belirtmektedir.
