Dünya’nın en küçük plakası, polimer tabaka üzerine sesin kazındığı bir teknoloji ile üretildi. Danimarka Teknik Üniversitesi’ndeki (DTU) fizikçiler, şimdiye kadar kaydedilen en küçük plak rekorunu elde etmek amacıyla Nanofrazor adındaki 3D nanolitografi aracını kullanarak bir noel şarkısını bir plağa kaydetmeyi başardılar.
DTU’da çalışan fizikçi Peter Böggild, bu süreçte yaşadığı heyecanı şu sözlerle ifade ediyor: “30 yıldır litografi yapıyorum ve bu makineye sahip olmamıza rağmen, hala bilim kurgu gibi geliyor.” Böggild, devamında “Çalıştığımız ölçekte, bu teknoloji ile bir alyuvara imzamızı atabiliyoruz. En radikal olanı ise, bu çılgın çözünürlükte serbest biçimli 3 boyutlu manzaralar oluşturabilmemiz.” şeklinde ekliyor.
2015 yılında aynı DTU grubu, ünlü Mona Lisa tablosunun Leonardo da Vinci’nin orijinal eserinden yaklaşık 10.000 kat daha küçük bir mikroskobik renkli görüntüsünü üretmişti. Bu eser, yalnızca 20 nm kalınlığında bir alüminyum tabakası üzerine işlenmişti. Görüntüdeki renklerin elde edilmesi, sütunların deformasyon miktarının değiştirilmesi ile mümkün oluyordu. Düşük yoğunluklu darbeler, sütunları hafifçe deforme ederek mavi ve mor tonlar üretirken, güçlü darbeler ise sütunları önemli ölçüde deforme ederek turuncu ve sarı tonlar oluşturuyordu. Ortaya çıkan bu eser, bir iPhone Retina ekranındaki tek bir pikselin kapladığı alandan daha küçük bir alanda yer alıyordu.
Nanofrazor Nedir?
DTU fizik grubu, hassas ayrıntılara sahip 3D nanoyapıları hızlı ve ekonomik bir şekilde üretmek amacıyla Nanofrazor’u edindi. Nanofrazor, yüzeyi istenilen desen veya şekle dönüştürmek için malzemeyi son derece hassas bir şekilde kaldıran bir tür gri tonlamalı nanolitografi makinesi olarak işlev görüyor.
Bu aracın ilk hedefi, canlı beyinlerdeki elektrik akımlarını tespit edebilen yeni nesil manyetik sensörler geliştirmek. Lassaline, elektronları tam olarak manipüle etmenin yeni yollarını keşfetmeyi umarak bu ve diğer atomik olarak ince, grafen gibi malzemelerde “kuantum sabun köpüğü” yaratmayı planlıyor. DTU’dan fizikçi Tim Booth, “Artık yüzeyleri nano ölçekli hassasiyetle neredeyse hayal gücümüzün hızında doğru bir şekilde şekillendirebiliyor olmamız, bizim için ezber bozan bir şey” diyor ve ekliyor: “Bu makine, yeni yapıların prototiplenmesini önemli ölçüde hızlandıracak.”