Everest Dağı’nda Pallas Kedisi Keşfi

İnsanlar, Dünya’nın en yüksek zirvesi olan Everest Dağı’na her zaman büyük bir merakla yaklaşmışlardır. Her yıl yüzlerce dağcı, bu muazzam zirveye ulaşmayı hedefleyerek zorlu tırmanışlar yapmaktadır. Ancak, Everest’in ilgi odağı yalnızca dağcılar değil; burada var olan zengin vahşi yaşam da dikkat çekmektedir. Pallas kedisi gibi bazı türler, bu yükseklikte beklenmedik keşifler arasında yer alıyor.

Pallas kedisi, bir aslan veya kaplan kadar heybetli olmasa da, oldukça fotojenik bir görünüm sergiliyor. Boyutları, bir ev kedisine oldukça yakın; kendilerine özgü yuvarlak kulakları, tıknaz gövdeleri ve adeta bir “surat ifadesi” taşıyan yüzleri ile dikkat çekiyorlar. Soğuk Asya iklimine mükemmel bir şekilde uyum sağlamış gibi görünüyorlar.

2019 yılında, bir grup araştırmacı National Geographic öncülüğünde Everest Dağı’na düzenlenen bir keşif gezisine katıldı. Ekip, Nepal’in Sagarmatha Ulusal Parkı’nda iki farklı noktadan kedi dışkısı örnekleri topladı. Bu örnekler, 5.000 metre yüksekliğindeki bölgelere aitti. Yapılan analizler sonucunda, bu dışkıların Pallas kedilerine ait olduğu belirlendi. Bu durum, nadir bir kedi türünün Everest Dağı’nda yaşadığına dair önemli bir kanıt sundu.

Ekip, bulgularını Cat News dergisinin 2022 kış sayısında yayımladı. Biyolog Tracie Seimon, keşif gezisinin liderlerinden biri olarak yaptığı açıklamada, “Dünyanın zirvesinde bu nadir ve olağanüstü türün varlığının kanıtını bulmak gerçekten şaşırtıcı bir deneyim.” dedi. Dışkı örneklerinin DNA analizi, Pallas kedilerinin muhtemelen gelincik ve pikalarla (küçük bir memeli) beslendiğini de ortaya koydu.

Seimon, sözlerine devam ederek, “Everest’teki Pallas kedisinin keşfi, bu uzak yüksek dağ ekosisteminin zengin biyolojik çeşitliliğini aydınlatıyor ve bu türün bilinen menzilini doğu Nepal’e kadar genişletiyor.” ifadelerini kullandı. Pallas kedileri, görünüşleriyle gerçekten etkileyici bir tür. National Geographic araştırmacısı ve makalenin ortak yazarı Anton Seimon, “Bu yeni karizmatik türün doğrulanmasının, bu ikonik Dünya Mirası Alanındaki tür çeşitliliği hakkında farkındalığı ve eğitimi artıracağına inanıyoruz.” diye ekledi.