Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin ardından, depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesi konusu bir kez daha gündeme geldi. Bu bağlamda, depremlerin etkisini azaltmayı amaçlayan çeşitli yöntemler bulunmaktadır. İşte bu yöntemlerden üç tanesi:
-
1. Amortisörler
Otomobillerde amortisörlerin nasıl çalıştığını biliyor olabilirsiniz, ancak binaların da benzer bir teknolojiye sahip olabileceğini duymuş muydunuz? Bina amortisörleri, sismik dalga enerjisini azaltmak için tasarlanmış mekanizmalardır. Bu sistem, deprem anında ortaya çıkan şok dalgalarının etkisini en aza indirmek için otomobillerdeki amortisörler gibi çalışır. Amortisörler, büyük pistonların bulunduğu ve silikon yağı ile dolu silindirleri kullanarak, mekanik enerjiyi ısı enerjisine dönüştürerek şok dalgalarının gücünü düşürür.
-
2. Gökdelenler Sarkaçları
Bu teknoloji, mevcut gökdelenlerin depreme karşı daha dayanıklı hale getirilmesi amacıyla geliştirilmiştir. Uygulama, binanın tepe kısmına çelik halatlarla asılan yüksek kütleli büyük bir top ile gerçekleştirilir. Deprem anında, bina sallanmaya başladığında bu top bir sarkaç gibi hareket eder. Bu sarkaç, depremin dalgalarının etkisiyle hareket ederken, binayı stabilize etmeye yardımcı olur. Bu sistem, binanın doğal frekansına uyum sağlayacak şekilde tasarlanmış olup, ayrıca ayarlı kütle sönümleyicileri olarak da adlandırılmaktadır.
-
3. Sismik Görünmezlik Pelerini
Evet, ilk duyduğunuzda oldukça ilginç gelebilir, ancak sismik görünmezlik pelerini, bir deprem sırasında yapının korunmasına yardımcı olabilir. Depremler, yüzeyde dikey hareketler yaratarak binaları sallar. Bu hareketi minimize etmek için bazı mühendisler, binanın temeline yerleştirilen ve dalgaları görünmez kılan 100 adet plastik halka kullanmaktadır. Bu teknoloji, bilim kurgu gibi görünse de, son yıllarda yurt dışında birçok inşaat mühendisi tarafından test edilmiş ve belirli yapılar üzerinde uygulanmıştır.
