Japonya’daki Boş Ev Sorunu: Cadı Evleri ve Nedenleri

Japonya’daki Boş Ev Sorunu

Pek çok Batı ülkesinde konut azlığına dair ciddi sorunlar yaşanırken, Japonya’da bu durum tam tersine dönüşmüş durumda. Ülkenin dört bir yanına yayılmış olan boş ve terk edilmiş evler, neredeyse hiçbir yaşam ümidi olmadan kaderlerine terk edilmiş. Bu yapılar çoğu zaman “cadı evleri” olarak adlandırılıyor ve genellikle harabe bir görünümde, “garip” bir hisse sahip oluyor. Birçok bu ev, aşırı derecede kırsal alanlarda yer almakta. Japonya’nın sadece on kişisinden birinin bir şehir dışında yaşadığı düşünüldüğünde, tarım arazilerini ve kırsal alanları terk edenlerin evleri boş kalıyor.

Singapur Ulusal Üniversitesi’nde Japon çalışmaları alanında doçent olan Chris McMorran, Insider’a 2021 yılında yaptığı açıklamada, “Pek çok boş ev, insanların ‘hayalet evlerle’ çevrili bir köyde yaşamayı tercih etmemesinden kaynaklanıyor. Kırsal kesimde yeniden yerleşime karşı bir direnç var, çünkü hastaneler ve marketler gibi temel olanakların olmaması insanları buralardan uzaklaştırıyor.” ifadesini kullanmıştı. Son hükümet araştırmasına göre, beş yıl önce Japonya’da bu cadı evlerinden yaklaşık 8,5 milyon tane bulunduğu belirlenmişti. Boş binaların sıklığı ise bölgeye göre değişiklik gösteriyor; örneğin kırsal Wakayama’da her beş evden biri terkedilmiş durumda.

Bu durum, yeni bir sorun değil; 1950’lerin savaş sonrası döneminde, Japon kentleşmesi ve sanayileşmesinin hızla arttığı dönemde ilk olarak ortaya çıkmıştı. The Times’ın Asya editörü Richard Lloyd Parry, bu olguyla ilgili bir haberde, “Savaş öncesi evler, birkaç nesil boyunca bir ailenin evi olma beklentisiyle dayanacak şekilde inşa edildi” diyerek, ekliyor: “Fakat hava bombardımanları şehirleri yerle bir ettikten sonra öncelik, sayıca konut sağlamaktı ve nitelik ihmal edildi.” Japonya’da yeni inşa edilen binaların ömrü genellikle birkaç on yıl ile sınırlı kalıyor. Zamanla bu evler değer kaybı yaşıyor. Japon halkının büyük bir bölümü artık ikinci el bir ev yerine yeni inşa edilmiş bir ev almayı tercih ediyor. Bir ev, 10 veya 15 yaşından büyük olduğunda, ciddi bir değer kaybına uğruyor. Bu durum, cadı evlerinin sayısının her geçen yıl artmasına neden oluyor.

Parry, “Japonya’da yeni bir ev, galeriden çıkar çıkmaz değerinin çoğunu kaybeden yeni bir araba gibidir” diyerek, devam ediyor: “Neredeyse her sokakta terk edilmiş evler var; Batı Tokyo’da yaşadığım küçük sokakta bile üç tane var.” Japonya’nın oldukça yüksek yaş ortalaması da bu sorunu daha da derinleştiriyor. Ülke nüfusunun üçte biri 65 yaşın üzerinde ve bu yaş grubundaki bireyler, ilerleyen yaşlarıyla birlikte daha erişilebilir, daha küçük evlere geçmeyi tercih ediyor. İlerleyen yıllarda yaşamlarını yitirdiklerinde, bu evler neredeyse tekrar satılamaz hale geliyor.