Dijital Gözetleme: Merak ve Gizlilik İlişkisi
Bir arkadaşınızın veya partnerinizin ortalıkta duran telefonuna göz atma isteğiniz varsa, yalnız olmadığınızı bilmek muhtemelen sizi rahatlatır. Secure Data Recovery tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Amerikalıların %82’si hayatlarının bir döneminde başka birinin cihazına gizlice bakma eylemini gerçekleştirdiğini belirtiyor. Bu kişilerin %81’i, hiç yakalanmadıklarını ifade ediyor. Çalışma, “Bu durum için motivasyonlar oldukça açıklayıcı” ifadesiyle başlıyor ve devam ediyor: “Gözetleme için en sık belirtilen neden genel merak (%59).”
Secure Data Recovery, dijital gözetlemenin kolaylığı ve erişilebilirliğinin bu durumun bu kadar yaygın olmasının bir nedeni olabileceğini öne sürüyor. Bir telefon, tablet veya bilgisayar kilidi açık olduğu sürece, söz konusu cihazın nasıl kullanılacağına dair en temel bilgiye sahip olan hemen herkes, saniyeler içinde mesajlara, e-postalara, fotoğraflara, belgeler ve daha fazlasına ulaşabiliyor. Şaşırtıcı bir şekilde, çoğu insan dijital gözetlemeye mesajlara göz atarak başlıyor (%87). Bu, metin mesajları, e-postalar, sosyal medya özel mesajları ve daha fazlasını içeriyor. Görünüşe göre, en çok arkadaşlarımızın diğer kişilerle neler konuştuğunu merak ediyoruz.
Romantik partnerlerini gözetleyenlerin %53’ü, partnerinin cihazında endişe verici bir şey bulduğunu belirtiyor. Gözetleyenlerin çoğu, ortaya çıkardıkları içeriklerin çoğunun ya doğrudan sadakatsizliğe ya da dijital flört ve/veya aldatmanın kanıtı olduğunu söylüyor. Dijital gözetleme ne kadar onursuz olsa da, çalışma sonuçları gösteriyor ki gözetleme sonrasında pişmanlık veya vicdan azabı hissetmeyenlerin oranı üçte birden fazladır.
Bu çalışmadan çıkarılabilecek önemli bir sonuç, dijital gözetlemenin düşündüğünüzden daha yaygın olduğudur. Dolayısıyla, tüm cihazlarınıza güçlü bir parola koymayı ihmal etmemelisiniz… Ayrıca, bu çalışmanın Amerika Birleşik Devletleri genelinde, 1.003 kişiyle gerçekleştirildiğini de belirtelim.