NASA’nın OSIRIS-REx Görevi: Asteroit Örneği Dünya’ya İniş Yapacak
Sadece iki ay içerisinde, NASA’nın OSIRIS-REx uzay aracı tarafından toplanan asteroit örneği nihayet Dünya’ya ulaşıyor. 24 Eylül tarihinde, 1960’ların bilimkurgu filmlerinden fırlamış gibi görünen bir kapsül, atmosferdeki yolculuğuna başlayacak ve Utah çölüne iniş yapacak. NASA ekipleri, kapsülün güvenli bir şekilde alınması için titiz çalışmalar yürütüyor ve geçtiğimiz hafta, bu kapsamda şimdiye kadarki en gerçekçi tam ekipmanlı provayı gerçekleştirdi. Prova, kapsülün düşeceği tahmin edilen bölgeye yakın bir alanda gerçekleştirildi.
Bu önemli tatbikat, Savunma Bakanlığı’nın Utah Test ve Eğitim Alanı’nda yapıldı. OSIRIS-REx, örneği içeren kapsülü bırakacak ve ardından, tehlikesiyle ünlü Apophis asteroidi gibi başka bir hedefe doğru uçmaya devam edecek. Kapsülün yönlendirme sistemi bulunmadığı için, iniş noktası yaklaşık 58 x 14 kilometrelik bir eliptik alan içinde gerçekleştirilecek. NASA ekibi, toprak örnekleri toplama, kapsülü taşıma için hazırlama ve helikopterle kapsülün geri getirileceği yere uçurma tatbikatları yaptı.
Kapsül, iniş alanına ulaştıktan sonra özenle hazırlanacak ve değerli örneklerin analiz edileceği NASA’nın Johnson Uzay Merkezi’ne götürülecek. Lockheed Martin’in OSIRIS-REx görev operasyonları yöneticisi Sandy Freund, daha önce yaptığı bir açıklamada, “Bilim kutusu burada açılacak. Özel bir temiz odada ve kapalı bir kutu içinde açılacak” şeklinde ifade etmişti. Freund, ayrıca “Örneğin ilk kez ortaya çıkması Houston’da olacak” diyerek, sürecin heyecanını aktarmıştı.
Uzay aracı, 20 Ekim 2020’de, Bennu Asteroidi’nin yüzeyine inerek toprak örnekleri toplamaya başlamıştı. Bu görev, en az 60 gram malzeme elde etmeyi hedefliyordu. Ancak OSIRIS-REx, beklenenden çok daha başarılı oldu. O kadar çok malzeme topladı ki, bazı büyük kayalar örnekleyici kafasını tıkadı ve bu durum, bazı malzemelerin dışarı akmasına neden oldu. Sonuç olarak, NASA, 400 ila 1.000 gram arasında malzeme toplandığını tahmin ediyor.
Bennu Asteroidi, Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana çok az değiştiğine inanıldığı için seçilmiştir. Bu nedenle, asteroitin özelliklerini incelemek, gezegenlerin doğumuna dair değerli bilgileri gün yüzüne çıkarmak gibi bir zaman kapsülünü açmak anlamına gelebilir.
