Bakır Çağı Hayvan Gravürleri ve Çocukların Baykuş Çizme Becerileri
Yeni bir araştırma, Bakır Çağı hayvan gravürleri üzerine önemli bulgular sunmaktadır. Özellikle, çocukların baykuş çizme becerilerinin son beş bin yıl içinde pek de gelişmediği görülüyor. Öncelikle, daha önce bulunan eski baykuş tasvirleri genellikle ritüel eserler olarak değerlendirilmişti. Ancak, bu gravürlerin “çizgi film benzeri” doğası, bunların çocuklar tarafından ve çocuklar için yapılmış oyuncaklar olabileceği fikrini gündeme getiriyor.
İber Yarımadası’ndaki Bakır Çağı mezarlarında, baykuşları andıran birçok oyulmuş arduvaz levha keşfedilmiştir. Arkeologlar, bu oymaların işlevi üzerine bir asırdan fazla bir süredir tartışmalar yürütmektedir. Çoğu akademisyen, bu levhaların tanrıçaları temsil ettiğini ve cenaze törenlerinde kullanıldığı düşüncesini desteklemektedir. Ancak, yeni bir çalışmanın yazarları, baykuş plakalarının bu kadar törensel bir öneme sahip olamayacak kadar basit göründüğünü vurgulayarak bu teoriye karşı çıkıyorlar.
- Örneğin, antik cenaze objelerinin çoğu, keşif alanından yüzlerce kilometre uzaktan gelen değerli malzemelerden yapılmıştır.
- Buna karşın, arduvaz İber yerleşim yerlerinde bolca bulunan ve bu nedenle değerli bir malzeme olarak kabul edilmeyen bir maddedir.
Ayrıca, arduvaz üzerine oymacılığın, en deneyimsiz zanaatkarlar tarafından bile kolayca gerçekleştirilebileceği belirtiliyor. Araştırmacılar, eğitimsiz katılımcıların sadece birkaç saat içinde plakları kopyalayabildiğini gözlemleyerek, “Plak üretimi ve tasarımı basitti ve yüksek beceri veya yoğun emek gerektirmiyordu” ifadesini kullanıyorlar. Dolayısıyla, nesnelerin ilkel doğası, araştırmacıları bunların usta zanaatkarlar değil, çocuklar tarafından üretildiği konusunda şüpheye yönlendiriyor.
Arduvazın bol miktarda bulunması ve işlenmesinin kolay olması, onu gençlerin çizim çalışmaları için ideal bir malzeme haline getiriyor. Araştırmacılar, “Oyulmuş levhaların bazılarında çizgi film karakteri gibi bir baykuş görüyoruz. Sanki bir çocuk tarafından tasarlanmış gibi” diyorlar. Çalışmanın yazarları, teorilerini doğrulamak amacıyla 100 Bakır Çağı baykuş plakası toplayarak, bu plakaların “baykuşluklarını” belirlemek için altı farklı özellik üzerinden değerlendirmeye tabi tuttular.
- Düz bir yüz diski
- Bir gaga
- Desenli tüyler
- İki göz
- Kanatlar
- Tüy parçaları
Bu plakaların bazıları, tüm bu özellikleri net bir şekilde tasvir ederken, diğerleri ise baykuş benzeri görünümlerinde daha soyut kalmışlardır. Bu durum, araştırmacıları kuşların farklı yaşlardaki çocuklar tarafından çizilip çizilmediğini ve genç sanatçıların daha soyut tasarımlar yapıp yapmadığını sorgulamaya yöneltmiştir. Bunun üzerine, 4 ila 13 yaş arası günümüz çocukları tarafından yapılmış 100 baykuş çiziminden oluşan ikinci bir set toplanmıştır. Çizimleri değerlendirmek için aynı baykuş derecelendirme sistemini kullanan yazarlar, daha küçük çocuklar tarafından çizilenlerin altı temel baykuş özelliğinden daha azını içerme eğiliminde olduğunu, daha büyük çocukların ise genellikle bu temel özelliklerin tümünü tasvir etme eğiliminde olduğunu keşfetmişlerdir.
Yazarlar, “Tasvirlerin baykuşluğunda yaşla beraber gelen bir ilerleme var ve daha büyük çocuklar tarafından eklenen daha fazla baykuş karakteri bulunuyor” ifadesini kullanarak, bu durumun neden bu kadar çok plak türü bulunduğunu ve neden bazılarının baykuşları diğerlerinden daha fazla çağrıştırdığını açıklamaya yardımcı olabileceğini belirtmektedirler. Bulgularını özetleyen yazarlar, “Baykuş oymalarının günümüzde ilkokul öğrencilerinin yaptığı baykuşlara benzediği için gençler tarafından yapılmış olabileceğini” ifade etmektedirler. Bu bağlamda, plaketlerin muhtemelen “oyunlu etkinlikler” sırasında kullanılmak üzere tasarlandığı ve bazı çocukların grup ritüellerine katılmanın bir yolu olarak baykuşlarını cenaze eşyası olarak sunmuş olabileceği sonucuna varmaktadırlar. Çalışma Scientific Reports dergisinde yayımlanmıştır.