Baş Aşağı Durmanın Tehlikeleri ve Mezenterin Rolü

Baş Aşağı Durmanın Tehlikeleri

Uzun bir süre boyunca baş aşağı durmak, hoş bir deneyim olarak nitelendirilemez. Ancak, bu durumun gerçekte ne kadar tehlikeli olduğunu merak ediyorsanız, bazı endişe verici gerçeklerle karşılaşabilirsiniz. Baş aşağı kalmak, ölümle bile sonuçlanabilecek ciddi riskler taşıyabilir. İnsan vücudu, belirli pozisyonlara göre evrimleşmişken, baş aşağı kalmak bazı organlar üzerinde aşırı baskı oluşturabilir. Bu nedenle, bu tür bir duruş sağlığımıza ciddi zararlar verebilir.

Nutty Putty Mağarası Olayı

Baş aşağı asılı kalmanın tehlikelerine dair çarpıcı bir örnek, Nutty Putty Mağarası olayıdır. ABD’nin Utah Gölü’nün batısında bulunan bu mağara, duvarlarındaki viskoz kilden dolayı, itildiğinde belirli bir basınca tepki vererek sızıntı yaratma potansiyeline sahiptir. 2009 yılında, John Edward Jones adında biri ve kardeşi Josh, kendilerini mağaranın haritası çıkarılmamış bir bölümünde buldular. John, 70 derece aşağıya eğimli bir açıklığa doğru emekledi ancak orada sıkışıp kaldı. Ertesi gün, kurtarma ekipleri ona ulaşmayı başardı. Ancak, bulunduğu pozisyon, kalbine büyük bir baskı uygulayarak, beyin pompalama görevinde yerçekiminden yardım almasını zorlaştırıyordu.

Kurtarma ekipleri, makara sistemi kullanarak John’u çıkarmaya çalıştılar, ancak sistemin gevşemesi nedeniyle bu çabaları başarısız oldu. 27 saat sonunda, John kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti ve mağara, ölümünden bir hafta sonra onun hala içerideyken kapatıldı.

Bilinmeyen Akıllı Organ: Mezenter

Vücudumuzda, dik durduğumuzda sindirim organlarımızı yerinde tutan ve karaciğer gibi diğer organların altına sıkışmasını önleyen mezenter adı verilen bir yapı bulunmaktadır. Mezenter, karın boşluğunun arkasından bağırsaklara kadar uzanarak, yumuşak iç organlarımızın hareketini bir dereceye kadar kontrol edebilir; ancak yerçekimine karşı yeterli direnç gösteremez. Akciğerlerimiz ve kardiyovasküler sistemimiz, işlevlerini yerine getirmek için yerçekiminin desteğinden faydalanmaktadır. Yerçekimi, göğsümüzün havayla dolmasına ve kanın damarlarımızda akışını kolaylaştırmaya yardımcı olur. Ancak, bir insanı ters çevirdiğimizde, bu durum tamamen değişir ve yerçekimi, vücudumuzdaki sistemlere karşı çalışmaya başlar.

Baş aşağı pozisyonda ölen 10 kişi üzerinde yapılan bir araştırma, bu pozisyonda kalan bireylerde ölüme en büyük katkının kalp yetmezliğinden kaynaklandığını ortaya koymuştur. Çalışma yazarları, “Bu vakalara dayanarak, yaşlı insanların ve özellikle önceden kardiyovasküler hastalıkları olan bireylerin baş aşağı pozisyonda ölüme diğerlerine göre daha yatkın olduğu gözlemlenmiştir” ifadesini kullandılar. Devamında, “Bu durum, nihai kalp yetmezliğinin serebral veya pulmoner fonksiyon bozukluğundan ziyade temel ölüm nedeni olduğunu göstermektedir. Gerçek ve simüle edilmiş mikro yerçekimi koşulları altında yapılan insan ve hayvan deneyleri ve gözlemleri, bu varsayımı desteklemektedir; ters vücut pozisyonunda artan hacim yükü nedeniyle kalbin uzun süreli ve belirgin şekilde artan iş yükü, sonunda kalp yetmezliği nedeniyle ölüme yol açabilir” şeklinde belirttiler.