Batık Baiae’nin Keşfi
Napoli Körfezi’nin derinliklerinde, geçmişin izlerini taşıyan Batık Baiae şehrinde, daha önce hiç görülmemiş etkileyici bir mermer zemin keşfedildi. Bir zamanlar Romalı elitlerin lüks tatil beldesi olarak bilinen Baiae, antik Roma’nın “Las Vegas’ı” unvanına sahipti.
Baiae, ünlü Pompeii kalıntılarının yakınında yer alıyor ve arkeologlara birçok antik eser sunmaya devam ediyor. En son keşiflerden biri, restore edilmekte olan göz alıcı çok renkli bir mermer zemin. Phlegraean Fields Arkeoloji Parkı’nın sosyal medya hesaplarına göre bu zemin, karmaşık geometrik desenlerle dolu binlerce mermer levhadan oluşuyor. Bu eser, “opus sectile” adı verilen özel bir mozaik tekniğinin harika bir örneği. Opus sectile, mermer, kabuk, sedef ve cam gibi farklı renkli malzemelerin kullanılmasıyla yapılan bir sanat dalıdır; bu malzemeler, belirli şekillerde kesilerek ayrıntılı tasarımlar oluşturmak için dikkatle döşenmektedir. Bu yöntem, daha yaygın olan küçük taş veya cam küplerle yapılan mozaiklerden oldukça farklı bir tekniktir.
Yukarıdaki fotoğrafta, kare şeklinde bir desenin etrafını çevreleyen yuvarlak taşlar ve diğer şekillerle bir kompozisyon sergileniyor. Zemin üzerinde iki balık yüzmekte ve görüntünün kenarları, eserin geri kalanını kaplayan çakıllar ile çevrili. Bu zengin mozaik deseninin, duvarlardan ya da diğer yapılarından elde edilen taşlardan yapıldığı düşünülmekte. Baiae’de bulunan opus sectile, MS 3. yüzyılda burada yüksek statülü bir kişinin villasında yer alan karşılama odasının zeminini süslüyordu. Böyle bir tasarım, son derece maliyetli olduğu için, sahibinin diğer yapılardan elde edilen malzemeleri değerlendirmiş olabileceği düşünülüyor.
Başka bir görüntüde, mozaiğin nasıl bir araya getirildiğini göstermek için bir masa üzerinde farklı desen ve türlere sahip birçok taş parçası dizilmiş. Ortada, dış kenarı yuvarlatılmış parçalarla çevrelenmiş daha büyük bir kare taş dikkat çekiyor. Bunun etrafında çeşitli şekil ve uzunluklarda kırık taşlar bulunuyor. Bu tür bir mozaik oluşturmanın yüksek maliyeti, sahibinin neden daha önce kullanılmış taşları tercih ettiğini açıklıyor.
Baiae: Kaçınılması Gereken Bir Yer
Baiae, Julius Caesar, Nero, Cicero ve Hadrian gibi Roma İmparatorluğu’nun en zengin ve nüfuzlu figürlerinin ilgisini çeken son derece şık bir tatil beldesiydi. Şehir, muhteşem bir kıyı şeridi boyunca dizilmiş lüks villalarla doluydu ve aynı zamanda gençleştirici kaplıcalarıyla da tanınmaktaydı.
Ancak zamanla, Baiae’nin hedonist çekiciliği daha da artarak, şehrin itibarını sarpa sarmıştı. Ünlü Stoacı filozof Seneca, Baiae’yi sert bir dille eleştirerek onu “kaçınılması gereken bir yer” olarak tanımlamış ve şehrin günah ve ahlaksızlıkla dolu olduğunu belirtmiştir. Sarhoşluk ve “gürültülü eğlencelerin” huzuru bozduğunu vurgulamıştır.
Sonunda, Baiae, tarihsel ve jeolojik süreçler nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte, şehir çeşitli işgalcilerin saldırılarına uğradı ve MS 8. yüzyılda düşman orduları tarafından yağmalandı. Daha sonra, 16. yüzyılda, bulunduğu Phlegraean Fields (süper yanardağ) bölgesindeki volkanik aktivite nedeniyle deniz seviyesinin altına düştü.