Beyin ve Hafıza: Klasörler ve Organize Edilmiş Bilgiler
Hayal edin ki, terabaytlarca veri kapasitesine sahip bir sabit diskiniz var ve hiçbir klasör oluşturmadan, düzenleme yapmadan tüm dosyalarınızı kök dizinine kopyaladınız. Böyle bir senaryoda, ileride aradığınız dosyaları bulmak ve bilgisayarda verimli bir şekilde çalışmak neredeyse imkânsız hale gelebilir. Bu tür karmaşık durumlarla karşılaşmamak için insanlar verilerini sabit disklerinde düzenli bir şekilde, klasörler aracılığıyla saklayarak ihtiyaç duyduklarında kolayca erişilebilir hale getirirler.
Peki, devasa bir sabit disk gibi işlev gören beynimizde bu tür bir düzenleme sistemi var mı? Beynimiz, kaydettiği bilgileri daha sonra bulmak için etiketler veya hashtag’ler gibi bir sistem mi kullanıyor, yoksa farklı bir yöntem mi benimsiyor? Bir grup araştırmacı, beynin uzun süreli anıları nasıl depoladığına dair anlayışımızı derinleştiren önemli bir keşif yaptı. Science Advances dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, hafıza depolamasından sorumlu sinaptik bağlantıları güçlendirmek için kritik bir enzim barındıran “tutkal” görevi gören bir molekül keşfedildi.
Söz konusu enzim PKM olarak bilinirken, onu yerinde tutan “tutkal” molekülü KIBRA olarak adlandırılıyor. Araştırmacılar, bu molekül ile enzim arasındaki etkileşimin, beyindeki proteinler zamanla bozulup yeniden üretildiğinde anıların kaybolmamasını sağladığını belirtiyorlar. Yani bu tutkal molekülleri, beynimizdeki her bilginin nerede, ne zaman ve hangi olayla bağlantılı olduğunun kaydını tutarak, verileri organize ediyor ve birbirleriyle ilişkilendiriyor. Bu sayede anılarımız kaybolmuyor.
Ancak, Alzheimer hastalarında bu süreç farklı işliyor. Alzheimer’ın Tedavisi Mümkün mü?
Tutkalın nasıl işlediğini incelemek için araştırmacılar, laboratuvar farelerinden elde edilen hipokampal dilimleri kullanarak bir dizi deney gerçekleştirdiler. Beynin bu bölgesi, hafıza depolaması açısından kritik bir öneme sahiptir ve bu deneyler sayesinde bilim insanları tutkalın işleyişini gözlemleyebildiler. Şimdi elde edilen bu bilgiler doğrultusunda, Alzheimer hastalığına karşı bir ilaç veya önlem geliştirme arayışına girecek olan bilim insanları, bu önemli keşfin potansiyelini araştıracaklar.