Brezilya’da Rekor Kıran Bebek Doğumu
Brezilya’da, kısa bir süre önce 7,3 kg ağırlığında ve 60 santimetre boyunda bir bebek dünyaya geldi. Bu bebek, Angerson Santos adını taşıyor ve Amazonas Eyaleti’nde, Parintins’deki Padre Colombo Hastanesi’nde sezaryen yöntemiyle doğdu.
Angerson, bu ağırlığıyla, 2016 yılında 6,8 kilo ağırlığında doğan bir kız bebeğin rekorunu geride bıraktı. Ancak, 1955 yılında İtalya’da doğan en ağır erkek bebek olan 10,2 kilogramlık rekoru henüz geçemediğini belirtmek gerekiyor. Yeni doğan bebeklerin ortalama ağırlığı ise erkeklerde 3,3 kg, kızlarda ise 3,2 kg civarındadır.
Makrozomi Nedir?
Bebeklerin bu tür durumlarına makrozomi (Yunanca’da “büyük vücut” anlamına gelir) terimi ile tanımlanmaktadır. Gebelik süresi ne olursa olsun, 4 kg’dan daha ağır olan her bebek makrozomi olarak kabul edilir. Makrozomili bebekler, doğumların yaklaşık %12’sini oluşturmaktadır. Özellikle gebelik diyabeti (gebelik sırasında ortaya çıkan yüksek kan şekeri) olan annelerde bu oran, %15 ila %45’e kadar yükselebilmektedir.
Makrozomi Riskini Artıran Faktörler
Bir annenin makrozomili bir bebek doğurma olasılığını artıran çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri şunlardır:
- Obezite: Obez annelerin makrozomili bir yenidoğana sahip olma olasılığı, normal kilolu annelere göre iki kat daha fazladır.
- Aşırı Kilo Alımı: Hamilelik sırasında aşırı kilo almak, makrozomi riskini artıran bir başka önemli faktördür.
- Gebelik Diyabeti: Gebelik diyabeti, makrozomi riskini artıran kritik bir faktördür.
- Anne Yaşı: 35 yaşından büyük annelerin makrozomili bir bebek doğurma olasılığı %20 daha fazladır.
- Baba Yaşı: 35 yaşından büyük babaların da makrozomi riskini %10 artırdığı gözlemlenmiştir.
- Önceki Gebelik Sayısı: Gebelikler birbirini izledikçe doğum ağırlığının artma eğilimi, makrozomi riskini artırır.
- Cinsiyet: Erkek çocuk sahibi olma olasılığı, makrozomi riskini artırır; erkek bebeklerin makrozomik doğma olasılığı kızlardan üç kat daha fazladır.
Uzun Vadeli Etkiler
Makrozomili bebeklerin, yaşamları boyunca diğerlerinden daha büyük ve ağır olacaklarına dair kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak, mevcut sınırlı veriler, bu bebeklerin yedi yaşına kadar aşırı kilolu veya obez olma olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ayrıca, ileriki yaşamlarında tip 2 diyabet geliştirme risklerinin de daha fazla olduğu belirtilmektedir.