Cenevre Hastası: HIV’den Kurtulan Altıncı Kişi

Doktorlar, HIV’li bir bireyin uzun süreli iyileşme sürecinde olduğunu ve bu kişinin, korkutucu virüsten etkili bir şekilde kurtulduğunu belirtiyor. “Cenevre Hastası” olarak bilinen bu kişi, HIV taşıyan ve uzun süreli remisyonda olduğu açıklanan altıncı birey olarak tarihe geçti.

Altıncı hastanın durumu, Hôpitaux Universitaires de Genève (HUG) ve Institut Pasteur tarafından duyuruldu. Bu açıklama, 24 Temmuz’da Avustralya’nın Brisbane kentinde gerçekleşecek olan Uluslararası AIDS Konferansı öncesinde yapıldı. Önceki beş bireyin vakalarında, HIV enfeksiyonunu etkili bir şekilde “iyileştiren” kemik iliği nakilleri, HIV’in vücut hücrelerine girmesini engelleyen CCR5 geninin mutasyonuna sahip donörlerden alınan kök hücreleri içeriyordu.

Cenevre hastasının durumu, benzer vakalarla birçok ortaklık taşısa da, önemli bir fark barındırıyor. Bu yeni bireyin kemik iliği naklinde, CCR5 mutasyonunu taşımayan bir donörden alınan kök hücreler kullanıldı. Cenevre Üniversite Hastaneleri HIV/AIDS Birimi Direktörü Dr. Alexandra Calmy ve Institut Pasteur Viral Rezervuarlar ve Bağışıklık Kontrol Birimi Başkanı Dr. Asier Sáez-Cirión, yaptıkları açıklamada, “Tedaviye ara verildikten sonra saptanamayan sürenin – 20 ay – CCR5 mutasyonu olmadan ilik nakli yapılmış kişilerde emsali yoktur” ifadelerini kullandılar.

Bu birey, 1990’ların başından beri HIV ile yaşıyor ve sürekli olarak antiretroviral tedavi altında kalmıştı. 2018 yılında, özellikle agresif bir lösemi türünü tedavi etmek amacıyla bir kök hücre nakli gerçekleştirmişti. Nakil sonrası yapılan testler, kan hücrelerinin tamamen donörün hücreleriyle değiştiğini ve HIV ile enfekte olmuş hücrelerin sayısının önemli ölçüde düştüğünü gösterdi. Bu gelişmenin ardından, antiretroviral ilaçların kullanımı yavaş yavaş bırakıldı ve Kasım 2021’de tedavi kalıcı olarak sonlandırıldı.

Tedavi durdurulduktan 20 ay sonra, bireyin vücudunda hiçbir virüs belirtisi ya da virüse karşı bağışıklık tepkisi tespit edilmedi. Başka bir deyişle, hastalık etkili bir şekilde tedavi edilmişti. Cenevre hastası, bu durumu değerlendirirken, “Bana olan şey harika ve büyülü – artık geleceğe odaklanabiliriz” şeklinde bir açıklama yaptı.

Araştırmacılar, bu olağanüstü vakayı değerlendirirken, HIV için yaygın bir tedavinin çok yakında mümkün olmayacağının altını çizdiler. Şu anda, uzun süreli HIV remisyonu vakaları hâlâ istisnai örnekler olarak kabul ediliyor. Ancak, Cenevre hastasının eşsiz durumu, HIV’i tedavi etmenin yeni olası yollarına dair paha biçilmez bilgiler sunuyor.

Dr. Sáez-Cirión, “Agresifliği nedeniyle bu protokol büyük ölçekte uygulanabilir olmasa da, bu yeni vaka, iyileştirici HIV tedavilerinin tasarlanmasında önemli bir rol oynayacak olan viral rezervuarları ortadan kaldırma ve kontrol etme mekanizmaları hakkında beklenmedik bilgiler sağlıyor” diye belirtti. Dr. Calmy ise, “Bu benzersiz durum aracılığıyla, HIV’in hafifletilmesinin ve hatta iyileştirilmesinin bir gün artık tek seferlik bir olay olmayacağı umuduyla yeni yollar keşfediyoruz” şeklinde konuştu.