Concorde: Süpersonik Uçuşun İkonu
İngilizler ve Fransızlar tarafından 1969 yılında Atlantik Okyanusu’nu daha hızlı geçerek ABD’ye ulaşacak bir yolcu uçağı ihtiyacını karşılamak üzere üretilen süpersonik Concorde, dünya havacılık tarihinin en dikkat çekici öykülerinden birine sahiptir. Bu ikonik uçak, öndeki sivri burnu sayesinde iniş ve kalkışlarda katlanabilme yeteneğine sahipti ve ses hızını aşabilen uçaklar arasında yer alıyordu.
Ne var ki, Concorde’un uzun ömürlü olmasının önündeki en büyük engel, uçuşları sırasında ortaya çıkan sonik patlamaların yarattığı rahatsızlıktı. 2003 yılına gelindiğinde, Concorde’un iniş ve kalkış yaptığı şehirlerden gelen yoğun şikayetler sonucunda bu uçaklar kullanımdan kaldırıldı. Oysa ki, bu süpersonik uçaklar Atlantik yolculuğunu 10 saatin altına indirerek, hava taşımacılığında devrim yaratma potansiyeline sahipti. Ancak, yarattıkları ses patlamaları, uçtukları şehirlerde yaşayan insanlar için ciddi bir sıkıntı haline gelmeye başlamıştı.
2001 yılında yaşanan trajik bir kaza, uçağın düşmesi ve içindeki tüm yolcuların hayatını kaybetmesi, Concorde’un sonunu hızlandırdı. ABD, İngiltere ve Fransa, bu uçakların yarattığı gürültü ve tehlikeler nedeniyle 2003 yılında Concorde’u emekliye ayırma kararı aldılar. O günden bu yana, ticari ve sivil havacılık yolcuları sesten hızlı uçuş imkânını kaybetmiş durumda.
Yeni Umut: X-59 Prototipi
Şimdi ise NASA, sonik patlama sorununu minimuma indiren bir teknoloji üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. X-59 adını verdiği prototip uçak, test uçuşunda alışılmışın çok ötesinde, son derece sessiz bir şekilde ses hızını aşmayı başardı. Bu uçak, aslında sonik patlamaları tamamen ortadan kaldırmıyor; fakat sesin yönünü değiştirmeyi başarıyor.
Concorde ve diğer süpersonik savaş uçakları, 100 desibelin üzerinde bir patlama sesi yaratırken, X-59’un sonik patlaması 75 desibelin altında kalabiliyor. Bu ses seviyesinin, elektrikli süpürge çalıştırılan bir evdeki gürültüye eşdeğer olduğu düşünüldüğünde, insanların ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Concorde’un yarattığı gürültü ise, insanları rahatsız edecek ve psikolojik sorunlara yol açabilecek bir seviyede tanımlanmaktadır.
NASA, X-59 ile olan çalışmalarını henüz tamamlamış değil. Ancak bu teknoloji üzerinde yapılan geliştirmelerle ses seviyesinin daha da aşağı çekilmesi mümkün olabilir. Elbette bu teknoloji, sivil uçuşlardan önce askeri uçaklarda kullanılacaktır. Fakat Elon Musk, insanları şehirler arası taşıyacak uzay gemileri üretmeden önce, NASA’nın yeni teknolojisiyle geliştirilecek süpersonik uçakların bir gün İstanbul-Ankara uçuşlarını sadece 15 dakikaya indirmesi hayal edilmektedir. Ancak o güne ulaşmak için daha çok zaman olduğu aşikâr.
İlk yorum yapan olun