COVID-19 Salgınının Çalışma Hayatına Etkileri
COVID-19 salgını dünya genelinde birçok sektörü derinden etkiledi. Salgının etkileri azalmaya başladıkça, çalışanlar ofislerine dönme sürecine girmeye başladı. Ancak, bu dönüş pek çok çalışan için beklenen bir mutluluğu getirmedi. Slack’in Future Forum etkinliği kapsamında gerçekleştirdiği küresel anket, ofise dönüşün çalışanlar arasında olumsuz bir izlenim yarattığını ortaya koyuyor.
Ankete göre, bilgi işlem çalışanlarının yani çoğunlukla bilgisayar başında çalışanların yaklaşık %34’ü ofise geri döndü. Ancak bu dönüş, çalışan deneyimi puanlarında belirgin bir düşüşle sonuçlandı. Katılımcılar, uzaktan veya hibrit çalışma modeline kıyasla iş-yaşam dengelerinde 2 kat, çalışma ortamlarından genel memnuniyetlerinde ise 1,5 kat bir azalma yaşadıklarını bildirdi.
İlginç bir bulgu olarak, yönetici olmayan çalışanların, yöneticilere kıyasla haftanın beş günü ofiste çalıştıkları gözlemlendi. Bu durum, üst düzey yöneticilerin kendi belirledikleri kurallara daha az uyduklarını gösteriyor. Çalışanların karşılaştığı temel sorunların başında ise ofise gitme zorunluluğunun getirdiği esneklik eksikliği geliyor. Ofiste olmadığınızda, köpeğinizi gezdiremez, çocuğunuza bakamaz veya evinizin bahçesinde dinlenemezsiniz.
Ankete katılanların yaklaşık %65’i, çalışma saatlerini ayarlama konusunda yeterli esnekliklerinin olmadığını belirtti. Bu durum, çalışan deneyimi puanlarının düşmesine ve gelecekte yeni bir iş arama olasılığının artmasına yol açıyor. Salgının birçok açıdan yıkıcı olduğu kabul edilse de, uzaktan çalışmaya geçiş, birçok çalışan için büyük bir kazanım sağladı. İşe gidiş-gelişlerin ortadan kalkması, sabah ve akşam saatlerinde diğer faaliyetler için daha fazla zaman yaratılması ve ev ofislerinin önemli ölçüde iyileşmesi gibi avantajlar söz konusuydu.
Birçok açıdan verimli geçen bu dönem, ofis alanlarının yüksek maliyetlerini karşılamak ve çalışanlar üzerinde daha fazla denetim sağlamak isteyen işverenlerin baskısıyla sona eriyor. Slack anketinin sonuçları, bu ofise dönüş sürecinin çalışanlar tarafından pek de istenmediğini ve bu durumun uzun vadeli etkilerinin gelecekte daha belirgin hale gelebileceğini gösteriyor.