Mısır’ın en eski piramidi olarak bilinen Djoser Basamaklı Piramidi, çarpıcı bir teknolojiyle, özellikle de “hidrolik asansör” kullanılarak inşa edilmiş olabileceğine dair yeni bir çalışma, Mısır bilim dünyasında tartışmalara yol açtı. Araştırmacılar, bu sistemin devasa taş blokların piramidin zirvesine bir merkez şaftı aracılığıyla yükseltilmesini sağladığını öne sürüyor. Bu süreci, lavların bir volkanın içinden yükselmesine benzetmek mümkün. Ancak, bu teori birçok arkeolog tarafından sorgulanıyor.
Saqqara Platosu’nda yer alan Djoser Basamaklı Piramidi, birkaç diğer tarihi yapıyla çevrili bir alanda bulunuyor. Piramidi ve onunla ilişkili altyapıyı inceleyen arkeologlar, bu tarihi yapının devasa bir baraj, bir su arıtma tesisi ve suyla çalışan bir asansörden oluştuğunu ve bunların hepsinin, ünlü simge yapıyı inşa etmek için birlikte kullanıldığını öne sürüyor. Eğer bu teori doğrulanırsa, eski Mısır mühendisliği anlayışımızda devrim niteliğinde bir değişim yaratabilir ve Gize Piramitleri gibi daha sonraki anıtlar için kullanılan potansiyel tekniklere dair önemli ipuçları sağlayabilir. İşte çalışmanın temel bulguları ve bunların yol açtığı tartışmalar:
- Baraj: Saqqara Platosu’nun yakınlarında yer alan ve 2 kilometre uzunluğunda dev bir taş duvar olan Gisr el-Mudir, dünyanın en eski anıtsal taş yapılarından biri olarak kabul ediliyor. Araştırmanın yazarları, bu duvarın 4.500 yıl önce önemli olabilecek bir su havzasının altında yer alması nedeniyle baraj işlevi gördüğünü öne sürüyor. Paleotechnic’ten Dr. Xavier Landreau, duvarın özelliklerinin su akışını kontrol etmek için kullanıldığını savunuyor. Ancak, bu alanı kapsamlı bir şekilde kazmış olan ünlü Mısırbilimci Dr. Zahi Hawass, bu iddiayı destekleyen herhangi bir kanıt bulunmadığını belirtiyor.
- Su Arıtma Tesisi: Çalışma, Djoser kompleksini çevreleyen kayaya kesilmiş bir hendek olan Derin Çukur’u olası bir su arıtma tesisi olarak nitelendiriyor. Araştırmacılar, bunun bir tortu giderme ve arıtma sistemi olduğunu ve temiz su sağlamak ve inşaat için hidrolik güç oluşturmak amacıyla kullanıldığını öne sürüyor. Landreau, bu yorumun daha sonraki Roma mühendisliğinde bulunan benzer sistemlerle uyumlu olduğunu iddia ediyor, ancak bu düşünce Mısır biliminde yeni ve yaygın olarak kabul görmüyor.
- Hidrolik Asansör: En tartışmalı iddia, piramidin merkez şaftının hidrolik bir asansör olarak kullanılmış olabileceğidir. Landreau’ya göre, Derin Çukur’dan gelen su, şaftları doldurup boşaltarak büyük taş bloklarının taşınmasında kullanılmış olabilir. Çalışma, şaft içindeki granit kutunun, daha önce bir lahit olduğu düşünülen bir su kontrol mekanizması olduğunu öne sürüyor. Ancak Hawass, bu teoriyi reddederek şaftın bir mezar odası olduğunu ve bu tür bir sistemin varlığına dair tarihi kanıt bulunmadığını vurguluyor. Birçok Mısırbilimci, bu yeni teori hakkında yorum yapmaktan kaçınıyor ve bazıları, hidrolik asansör iddialarının tamamen yanlış olduğunu belirtiyor. Dr. Zahi Hawass ve diğer uzmanlar, piramitlerin inşasında bu tür bir ileri teknolojinin kullanıldığına dair herhangi bir somut kanıt bulunmadığını ve arkeolojik kanıtların teorik tahminlerden daha önemli olduğunu vurguluyor. Öte yandan, Landreau ve ekibi bulgularını savunmaya devam ediyor ve hidrolik mühendislerinin bu teorinin geçerliliğini doğrulayabileceğini öne sürüyor. Bu tartışma, antik teknolojilerin ve inşaat yöntemlerinin anlaşılmasında karşılaşılan zorlukları gözler önüne seriyor.
İlk yorum yapan olun