Dünya Genelinde Plastik Kirliliği ve Üretim Ülkeleri

Plastik Kirliliği ve Üretim Ülkeleri

İnsanoğlu, üretim yöntemlerini sürdürürek ve çevreyi kirletmeye devam ederse, bir noktadan sonra dünya, plastikle kaplanmış bir gezegen haline gelebilir. Şu anda bile Pasifik Okyanusu’nda, dalgaların ve rüzgarların etkisiyle ülke büyüklüğünde dev plastik adaları oluşmuş durumda. Peki, dünya genelinde en fazla plastik atığı üreten ülkeler hangileri?

Leeds Üniversitesi’nden bilim insanları, en fazla plastik kirliliğine neden olan 10 ülkeyi belirlemek amacıyla yapay zeka modellemesi kullandı. Araştırmacılar, 2020 yılında dünya genelinde 52 milyon ton toplanmamış plastik atığın çevreye karıştığını ve bu durumun insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu hesapladılar.

Hindistan, bir yıl içinde 9,3 milyon ton plastik atık üreterek bu alandaki en büyük suçlu olarak ilk sırada yer alıyor. Onu takip eden ülkeler ise Nijerya ve Endonezya. İlk onu tamamlayan diğer ülkeler şunlardır:

  • Pakistan
  • Bangladeş
  • Rusya
  • Brezilya
  • Tayland
  • Kongo Demokratik Cumhuriyeti

Türkiye ise, 246 ülkeden oluşan bu listenin 25. sırasında yer alarak, plastik atık üretiminde dikkat çeken bir konumda bulunuyor.

Bu araştırma, 127 ülkedeki 500 şehirden toplanan verilere dayanarak gerçekleştirildi. Yapay zeka kullanılarak, her yıl üretilen atık miktarı ve bu atıkların akıbeti hakkında tahminlerde bulunuldu. Her yıl 400 milyon tondan fazla plastik üretildiği ve bunun yaklaşık 52 milyon tonunun yakıldığı ya da doğaya bırakıldığı düşünülmekte. Bu bağlamda, bu rakam, Londra’nın tamamını bir metre kalınlığında bir atık tabakasıyla kaplamak için yeterli bir miktar olarak değerlendirilebilir.

Plastikten Kaçış Yok

Eğer denizlerdeki ve okyanuslardaki plastik kirliliği sizi ilgilendirmiyor gibi düşünüyorsanız, büyük bir yanılgı içerisindesiniz demektir. Bu kimyasallar, sürekli olarak havayı ve suyu kirleterek, içme sularına ve toprağa zararlı maddelerin karışmasına neden oluyor. Su ve gıda yoluyla insan vücuduna giren bu kimyasallar, başta endokrin sistemini bozmak olmak üzere, insan sağlığını tehdit eden ciddi sorunlara yol açabiliyor. Öyle ki, “dağ başına gidip doğada kendi başıma yaşayayım” diyerek de bu sorundan kaçış sağlayamayabilirsiniz. Bu sorun, dağdan gürül gürül akan ve tertemiz sandığınız doğal kaynak suyunu içerken bile sizinle olabilir. Çünkü o su kaynağına nereden plastik ve benzeri kimyasal atıkların sızdığını bilemeyebilirsiniz. Bir sonraki market poşetinizi çöpe atmak üzere alırken bu bilgiyi aklınızda bulundurun…

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın