Dört Galápagos Kaplumbağasının Ölümü Üzerine Soruşturma
Ekvadorlu yetkililer, Galápagos Adaları’nda bulunan dört dev kaplumbağanın ölümüyle ilgili olarak bir soruşturma başlattı. Bu durum, nazik devlerin etleri için öldürülmüş olabileceği şüphesiyle gündeme geldi. Geçtiğimiz hafta, Eyalet Başsavcılığı tarafından yapılan bir açıklamada, çevreye ve vahşi hayata karşı işlenen suçlarda uzmanlaşmış özel bir birimin, Galápagos Ulusal Parkı’nın sulak alan kompleksinde bulunan bu kaplumbağaların “avlanıp katledildiği” iddiasıyla ilgili olarak bir ön soruşturma başlattığı belirtildi.
Galápagos Conservancy, Ekvador Eyalet Başsavcısı’nın, dev kaplumbağaların etleri için avlanmış olabileceği düşüncesini paylaştığını bildirdi. Bu konuya dair yapılan bir tweet, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Bu şaşırtıcı haber, Galápagos Ulusal Parkı’ndaki Sierra Negra Yanardağı’nın uzak bir bölgesinde, 15 katledilmiş Chelonoidis guntheri kaplumbağasının kalıntılarının bulunmasının üzerinden bir yıl geçmeden geldi. Tekrar, bu dev kaplumbağaların etleri veya kabukları için öldürülmüş oldukları düşünülüyor. IUCN Kırmızı Listesi verilerine göre, Galápagos’ta şu anda çoğu yok olma tehdidiyle karşı karşıya olan 15 farklı dev kaplumbağa türü bulunmaktadır.
Charles Darwin, 1830’larda Galápagos Adaları’na geldiğinde ve onun dönüm noktası olan eseri Türlerin Kökeni için ilham aldığında, dev kaplumbağaların sayısı çok daha fazlaydı. Ancak, son 200 yılda bu türlerin sayısı sürekli olarak azalma göstermiştir. İstilacı türlerin ortaya çıkması, kaplumbağaların sayısının düşüşünde önemli bir etken olmuştur; ancak en kritik faktör, balina avcıları ve adayı ziyaret eden denizciler tarafından gerçekleştirilen kaçak avlanmadır.
Bu yavaş hareket eden dev kaplumbağaları avlamak son derece kolaydı ve maalesef insanlar, onların etlerine karşı büyük bir iştah duydular. Darwin’in ve HMS Beagle mürettebatının, yolculukları sırasında boş kabuklarını denize atarak kendilerini dev kaplumbağaların lezzetine kaptırdıkları da bilinen bir gerçektir.
Galápagos’taki dev kaplumbağaların korunması adına atılan adımlara rağmen, bazı insanlar, geçmişteki hatalardan ders almaya niyetli görünmüyorlar. William Dampier, adaların dev kaplumbağalarının “olağanüstü derecede büyük ve şişman, ayrıca son derece lezzetli olduğunu, hiçbir etin buna denk olamayacağını” belirtirken, Fransız kaşif François Leguat da bu kaplumbağaların etlerinin “koyun eti gibi bir tada sahip olduğunu” ifade etmiştir.
Bu durumda, Galápagos’un eşsiz ekosisteminin korunması ve bu muazzam canlıların geleceği için acil önlemler alınması gerekmektedir. Her geçen gün, bu nadir türlerin varlığını tehdit eden birçok faktörle karşı karşıyayız ve bu durum, hem doğa koruma açısından hem de insani açıdan son derece endişe vericidir.