Google, yazılı ve sözlü biçimler kullanılarak aktarılan bilgileri düzenlemeye ve bunlara erişmeye yardımcı olmak için her zaman öne çıkan bir isim olarak tanımlanabilir. Şirket, şimdi de arama sorgularının amacını anlamasına yardımcı olacak makine öğrenimi teknikleri oluşturduğunu duyurdu.
Google’ın I/O etkinliği sırasında söylediğine göre dil, bilgisayar bilimlerinin en zor bulmacalarından biri ve bu bulmacanın daha da zorlayıcı olan bir parçasını konuşmalar oluşturuyor. Arama devi, bu bulmacayı çözmek için bir basamak olarak LaMDA‘yı, yani Diyalog Uygulamaları için Dil Modeli’ni (Language Model for Dialogye Applications) sundu. Bu teknoloji, görünüşte sonsuz sayıda konu hakkında, teknolojiyle daha doğal etkileşime girmenin yollarını ve çeşitli potansiyel uygulamalarla tamamen yeni kategorileri ortaya çıkaran serbest akışlı bir yetenek sunuyor.
Google’ın blog yazısında anlattığına göre “sohbetler belirli konular etrafında dönme eğilimindeyken, açık uçlu doğaları, bir noktadan başlayıp tamamen farklı bir yerde sona erebilecekleri anlamına gelir. Bir arkadaşla bir TV programı hakkında başlayan sohbet, programın çekildiği ülke hakkında bir tartışma oluşturduktan sonra o ülkenin en iyi bölgesel mutfağı hakkında bir tartışmaya dönüşebilir.“
LaMDA‘nın konuşma becerileri, aynı zamanda BERT ve GPT-3 gibi birçok yeni dil modelinin temelini oluşturan Transformer üzerine kuruldu. Transformer, Google Research’ün 2017’de oluşturduğu açık kaynaklı bir sinir ağı mimarisi.
Bu mimari, birçok kelimeyi okumak, bu kelimelerin nasıl ilişkilendirildiğine dikkat etmek ve ardından hangi kelimelerin geleceğini düşündüğünü tahmin etmek için eğitilebilecek bir model üretiyor. Diğer dillerden farklı olarak LaMDA, konuşma bağlamının duyarlılığı dahil olmak üzere diyalog üzerine eğitildi. LaMDA, duyarlılığı sağlamakla kalmayıp aynı zamanda spesifik olmayı da hedefliyor.
LaMDA halen geliştirme aşamasında ve Google’ın yapay zeka modeline yerleştirmeye çalıştığı tek özellik duyarlılık ve belirli yanıtlar değil. İlginç, anlayışlı, ikna edici ve gerçeklere dayalı olarak doğru yanıtları hedeflerken, aynı zamanda da teknolojinin kötüye kullanımını en aza indirmeye çalışıyor. Google, yanıtların önyargısız olması, nefret söylemi içermemesi ve yanıltıcı bilgiler vermemesi için tüm bilgileri dikkatli bir şekilde araştırıyor ve inceliyor.
