
Dünya Sıtma Günü: Sıtmanın Belirtileri, Önleme Yöntemleri ve Küresel Durum
25 Nisan her yıl dünya genelinde Dünya Sıtma Günü olarak kutlanmaktadır. Bu özel gün, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından sıtmanın önlenmesi ve tedavisi konusunda farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenmektedir. Sıtma, dişi anofel cinsi sivrisineklerin sokmasıyla insan vücuduna geçen bir parazitin neden olduğu ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu hastalık, dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemekte ve her yıl yüz binlerce ölümle sonuçlanmaktadır.
Sıtmanın Belirtileri ve Teşhisi
Sıtma, çeşitli belirtilerle kendini göstermektedir. Başlıca belirtiler arasında şunlar yer almaktadır:
- Ateş: Sıtmanın en yaygın belirtisidir ve genellikle yüksek ateş şeklinde ortaya çıkar.
- Titreme: Hasta bireyler sıklıkla titreme hissi yaşarlar.
- Baş ağrısı: Şiddetli baş ağrıları, sıtmanın diğer bir belirtisidir.
- Yorgunluk: Hastalığın ilerlemesiyle birlikte aşırı yorgunluk ve halsizlik hissedilir.
- Sarılık: Gözler ve deride sararma görülebilir.
- Nöbetler: Bazı durumlarda, hastalar nöbet geçirebilir.
- Nefes darlığı: Sıtmaya bağlı olarak nefes almakta zorluk yaşanabilir.
Sıtma belirtileri görüldüğünde, derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilmektedir. Erken teşhis, tedavi sürecinin başarılı olmasında kritik bir rol oynamaktadır.
Küresel Sıtma Durumu ve İstatistikler
DSÖ’nün verilerine göre, 2023 yılında dünyada 263 milyon sıtma vakası tespit edilmiştir. Bu hastalık nedeniyle 597 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Sıtma ölümlerinin büyük bir kısmı, özellikle 5 yaş altı çocuklar arasında görülmektedir. Bu çocuklar, dünya genelindeki sıtma ölümlerinin yaklaşık %76sını oluşturmaktadır.
Afrika, sıtma vakalarının en yoğun olduğu bölgedir. Tüm vakaların yaklaşık %94‘ü Afrika’da kaydedilmiştir. 2023 yılında bu kıtada 246 milyon kişiye sıtma teşhisi konulmuştur. Özellikle Nijerya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Uganda, Etiyopya ve Mozambik gibi ülkeler, sıtma salgınının en şiddetli yaşandığı bölgeler arasında yer almaktadır.
Sıtma ile Mücadele Yöntemleri
Sıtmanın önlenmesi ve tedavi edilmesi için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. DSÖ, sıtma bulaşma riski yüksek bölgelerde aşağıdaki önlemlerin alınmasını tavsiye etmektedir:
- İlaçlı Cibinlikler: Parazit taşıyıcı sivrisineklerden korunmak amacıyla ilaçlı cibinliklerin kullanımı büyük önem taşımaktadır.
- Sağlık Kuruluşlarına Başvuru: Sıtma şüphesi durumunda, derhal sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır.
- Aşı Uygulamaları: Sıtma aşılarının kullanımı, hastalığın yayılmasını önlemek için kritik bir adımdır.
Sıtma Aşısı Gelişmeleri ve Gelecek
2019 yılından bu yana, DSÖ’nün öncülüğünde Küresel Aşı ve Bağışıklama İttifakı (GAVI) ve diğer uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapılarak sıtma aşıları uygulamaya konulmuştur. Ekim 2023’te, DSÖ, ilk sıtma aşısı olan RTS,S/AS01 ile birlikte ikinci bir aşı olan R21/Matrix-M‘yi önerdi. Bu aşılar, riskli bölgelerde yaşayan çocuklar arasında sıtmayı önlemek için yeterli aşı tedarikini sağlamak amacıyla geliştirilmiştir.
Bu girişimler sayesinde, 2000-2023 dönemi arasında 2,2 milyar sıtma vakasının önlendiği tahmin edilmektedir. Bunun yanı sıra, DSÖ’nün 2016-2030 dönemi için hazırladığı “Sıtma için Küresel Teknik Strateji” hedeflerine ulaşmak amacıyla 2025 yılına kadar sıtma araştırmalarına 9,3 milyar dolar yatırım yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Türkiye’de Sıtma Durumu
Türkiye, Sağlık Bakanlığı’nın çalışmalarıyla sıtma enfeksiyonunu büyük ölçüde kontrol altına almayı başarmıştır. Ülkemizde, 2010 yılından bu yana sadece yurt dışı kaynaklı vakalar tespit edilmektedir. DSÖ’nün verilerine göre, 2022 yılında dünyada toplam 249 milyon sıtma vakası kaydedilmiş ve hastalık nedeniyle 608 bin kişi hayatını kaybetmiştir.
Sonuç olarak, sıtma ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, etkili önlem ve tedavi yöntemleri ile bu hastalığın yayılması kontrol altına alınabilir. Her bireyin, sıtma konusunda bilgi sahibi olması ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşımaktadır.
İlk yorum yapan olun