Gezegenimiz ısınmaya devam ederken, sivrisinekler yavaş bir şekilde daha yüksek yerlere göç ediyor ve bu durum, potansiyel olarak ölümcül hastalıklarla başa çıkmaya alışık olmayan popülasyonlar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Araştırmalar, Güney Amerika’nın tropik dağlık bölgelerinden doğu Afrika’nın kalabalık dağlık alanlarına kadar, bu böceklerin genellikle kendileri için fazla soğuk olan daha yüksek irtifalarda yaşamaya başladığını belgelemektedir. Yakın zamanda gerçekleştirilen bir Georgetown Üniversitesi araştırması, Sahra altı Afrika’da sivrisineklerin yılda yaklaşık yedi metre hızla yukarı doğru hareket ettiğini ortaya koydu.
Johns Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu’nda sivrisinek uzmanı olan Doug Norris, “İklim değişikliği ile sivrisinek dağılımlarındaki genişleme veya değişiklik arasındaki bağlantı oldukça gerçektir” ifadesini kullanarak bu durumu vurguladı. Norris, değişen sivrisinek popülasyonlarının belirli topluluklar üzerindeki etkilerini tam olarak belirlemenin zor olduğunu, bunun kısmen insanların sıtmayla mücadelede daha etkili hale gelmesinden kaynaklandığını belirtti. Ülkeler, böcek ilacı uygulanmış ağlar, sıtma önleyici ilaçlar ve testler kullanarak 2002 ile 2021 yılları arasında hastalıktan kaynaklanan küresel ölümleri %27 oranında azaltmayı başardı.
Önümüzdeki iki yıl içinde Afrika’da on sekiz milyon dozluk yeni bir sıtma aşısının dağıtılması planlanıyor. Ancak bu durum, dünyanın yeni tehditlerle karşılaşmasına yol açıyor. Örneğin, ABD’li sağlık yetkilileri, 2003’ten bu yana ilk sıtma vakalarının Mayıs ve Haziran aylarında Florida ve Teksas’ta görüldüğünü bildirdi. Ayrıca, Cibuti ve Etiyopya’daki sıtma artışlarının arkasında muhtemelen istilacı bir sivrisinek türünün olduğu ifade ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri, en son küresel sıtma raporunda iklim değişikliğinin yeni bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Bilim insanları, sivrisineklerin hareket halinde olduğu konusunda hemfikir. 2016 yılında yayınlanan bir araştırma, sıtma taşıyan sivrisineklerin habitatının sadece 10 yıl içinde Kilimanjaro’nun yüksek kesimlerinde yüzlerce kilometrekare genişlediğini ortaya koydu. Sonuç olarak, bu yoğun nüfuslu bölgeler, özellikle nüfusun daha önce bu hastalığa fazla maruz kalmadığı için, araştırma bulgularına göre sıtmadan kaynaklanan yeni risklerle karşı karşıya kalıyor.
Ayrıca, bu çalışma, ısınan alt rakımlarda daha az sivrisinek varlığı tespit etti. Ottawa Üniversitesi’nde Sahra altı Afrika’da sıtma üzerine çalışan bir profesör ve araştırmacı olan Manisha Kulkarni, “İklim değişikliği ve diğer çevresel değişikliklerle birlikte daha yüksek rakımlarda ısındıkça, sivrisinekler dağın daha yüksek bölgelerinde hayatta kalabiliyor” dedi. Nairobi merkezli Uluslararası Böcek Fizyolojisi ve Ekoloji Merkezi’nde sıtma üzerine çalışan Jeremy Herren, ısınan sıcaklıkların sivrisinek popülasyonlarının yaşamayı seçtiği yerleri etkilediğine dair kanıtlar bulunduğunu ifade etti. Ancak, bunun sıtmanın yayılmasını nasıl etkileyeceğine dair kapsamlı tahminlerde bulunmanın güçlük arz ettiğini belirtti. Araştırmacılar, sivrisineklerin habitatları konusunda oldukça seçici olduğunu vurgularken, larvaların genel olarak daha sıcak yerlerde daha hızlı büyüdüğünü ekliyor.