İnsanın Vücudundan Gelen Komik Sesler
İnsan vücudu, pek çok farklı komik ses çıkarabilir. Bu sesler genellikle zararsızdır; ancak bazen vücudumuzun bir şeylerin yanlış gittiğini haber verdiği durumlar da olabilir. Neşeli bir ıslık gibi daha eğlenceli olan sesler bile, yanlış bir yerden geldiğinde hoş karşılanmayabilir. Geçtiğimiz ay Amerikan Vaka Raporları Dergisi’nde yayınlanan bir makalede, oldukça sıra dışı bir durum ele alındı. Bu makaleye göre, tekrarlayan epididimit nedeniyle skrotal insizyon ve drenaj yapılan 72 yaşındaki bir erkek, başlıca ‘ıslık çalan skrotum (testis bölgesi)‘ ve dispne (nefes darlığı) şikayetleriyle yerel bir acil servise başvurdu.
Bu ilginç vaka raporunda, yazarlar “Bu vaka raporu, yakın zamanda geçirilmiş bir skrotal prosedürden sonra karın bölgesinden havanın kaçmasına izin veren ve ‘skrotal ıslık çalmasına’ neden olan açık skrotal yarası olan bir hastayı tanımlamaktadır.” ifadesine yer verdiler. Yazarların belirttiğine göre, bu durum “Pulmonoloji/kritik bakım alanındaki yaygın bir durumun benzersiz bir sunumu” olarak tanımlanıyor; yani çökmüş bir akciğerin ya da pnömotoraksın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştı. Ancak “çökmüş bir akciğer” terimi, akciğerlerin beklenmedik bir şekilde çalışması nedeniyle biraz yanıltıcıdır. Çökmüş akciğer, aslında akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki boşluğa hava akışının girmesiyle oluşur.
Normalde bu durum, hastanın şiddetli göğüs ağrısı çekmesine, nefes almakta zorlanmasına ve hatta maviye dönmesine neden olur. Ancak, bu vakada koşullar alışılmışın dışındaydı. Vaka raporunda belirtildiği üzere, “[A] göğüs BT’sinde bilateral pnömotoraks, pnömomediasten ve karın, perine ve skrotumda aşırı deri altı amfizemi saptandı. Skrotumunda, skrotum içinde herhangi bir büyük ödem veya hava sıkışması olmayan, açılan bir yara vardı.” Başka bir deyişle, bu adamın içi havayla dolmuştu.
Doktorlar, tam olarak bu durumun nasıl gerçekleştiğini anlamadıklarını belirtmiş olsalar da, çökmüş akciğeri çevreleyen havanın bir şekilde akciğerler arasındaki boşluğa, diğer akciğerin etrafındaki alana ve hastanın karın ve kasık bölgelerindeki deri altı dokulara yayıldığı görülmüştü. Hasta, daha önce geçirdiği bir ameliyattan kaynaklanan bir açık skrotal yaraya sahipti. Bu durum, karnındaki havanın, yaradan dışarı çıkarak hastanın acil servise gitmesine neden olan bir ses çıkarmasına yol açmıştı.
Neyse ki, hastaya doktorlar tarafından akciğerlerinin etrafındaki ve derisinin altındaki dokulardaki havayı boşaltmak amacıyla iki taraflı göğüs tüpleri ve deri altı hava kanalları yerleştirildikten sonra iyileşme süreci başlamıştı. Ancak, kasıklarındaki ve uyluklarındaki hava biraz daha uzun süre varlığını sürdürdü ve bu durum, hastanın ikinci bir skrotal cerrahisine ihtiyaç duymasına neden oldu. Sonunda, bu sorunun tamamı düzelmiş oldu.