James Webb Teleskobu ile Kozmik Harikaların Sesi

NASA’nın James Webb Teleskobu ile Kozmik Harikaları Duymak

12 Temmuz’da NASA, James Webb uzay teleskobunun kaydettiği ilk muhteşem görüntüleri kamuoyuna sundu. Şimdi ise uzay ajansı, bu görüntülerden elde edilen verileri sese dönüştürerek, teleskobun gözlemlediği kozmik harikaları duyma fırsatını sunuyor. Yakın-kızılötesi ve orta-kızılötesindeki Webb görüntüleri, insan gözünün göremediği dalga boylarını kapsıyor. Bu bağlamda, teleskobun görüntüleri, ham verilerden algıladığımız ışığa dönüştürülüyor.

Sese dönüştürme işlemi, bu kızılötesi dalga boylarını alarak ve bunları farklı ses perdeleriyle eşleştirerek bir adım daha ileri gidiyor. Dönüştürülmüş sesler, Karina Bulutsusu’nun Kozmik Uçurumları, Güney Halka Bulutsusu (hem yakın-kızılötesi hem de orta-kızılötesinde) ve suyun varlığını gösteren ötegezegen WASP-96b’nin atmosfer spektrumlarını anlatıyor. Bu sonifikasyon süreci, görüntüdeki farklı kaynaklardan gelen verileri çeşitli seslerle ifade ediyor.

Örneğin, Karina Bulutsusu görüntüsüne baktığımızda, daha parlak ışık kaynakları, daha soluk kaynaklara göre daha yüksek frekanslı sese sahip. Görüntüdeki ışık kaynağının yoğunluğu azaldıkça, sesin atanan frekansı da o kadar düşük oluyor. Webb teleskobu, Aralık 2021’de fırlatıldı ve bir ay sonra uzaydaki gözlem noktasına, yani Dünya’dan yaklaşık bir buçuk milyon kilometre uzaklığa ulaştı. Teleskop, sonraki birkaç ay boyunca cihazlarını devreye alma ve aynalarını hizalama süreçlerini tamamlayarak tamamen işlevsel hale geldi. Artık, evrendeki en sönük ve en eski ışık kaynaklarından bazılarına dair dikkat çekici ve keskin görüntüler elde ediyor.

NASA’nın yayınında, Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’nde kıdemli eğitim ve sosyal yardım bilimcisi olan Quyen Hart, “Bu kompozisyonlar, Webb’in ilk verilerindeki ayrıntılı bilgileri deneyimlemek için alternatif bir yol sunuyor” dedi ve ekledi: “Yazılı açıklamalar, görsel görüntülerin benzersiz yorumları gibi, sese dönüştürmeler de renk, parlaklık, yıldız konumları veya su emme imzaları gibi bilgileri ses olarak kodlayarak görsel görüntüleri dönüştürüyor.

Güney Halka Bulutsusu’nun sesi iki katmanlıydı. Bu bulutsu, süpernova kalıntısının farklı özelliklerini vurgulayan hem yakın kızılötesi hem de orta kızılötesi ışıkta görüntülendi. Yakından dinlendiğinde, orta kızılötesi ışığın daha uzun dalga boylarına sahip olduğunu gösteren sesin, yakın kızılötesi ışıktan daha düşük frekansta olduğunu duyabilirsiniz. Perseus sesi ise düzinelerce oktav boyunca üst üste yerleştirilmiş durumda. Perseus kara deliğini çevreleyen gazdaki dalgalanmaların gerçek sesi, orta C’nin yaklaşık 57 oktav altında, yaklaşık 262 Hz’de bulunuyor.

Webb teleskobu, göz kamaştırıcı derin alanlardan belirli yıldız kümelerine kadar yeni hedefleri gözlemledikçe, bu sese dönüştürülmüş görüntülerin daha fazlasıyla karşılaşma ihtimalimiz artıyor. Bu heyecan verici gelişmeler, uzay araştırmalarına olan ilgiyi artırırken, aynı zamanda evrenin derinliklerine dair yeni bilgiler edinmemizi sağlıyor.