Jüpiter’in Uydusu Io’daki Gizemli Çarpma Krateri Keşfi

Jüpiter’in Uydusu Io’daki Gizemli Çarpma Krateri

Jüpiter'in Uydusu Io'daki Gizemli Çarpma Krateri

Galileo görevinden elde edilen eski görüntüleri inceleyen bir amatör gökbilimci, Jüpiter’in uydusu Io’da dikkat çekici bir çarpma krateri keşfetti. Bu çarpma kraterinin varlığı, Jesper Sandberg tarafından tespit edildi ve şimdi profesyonel gökbilimciler, Sandberg’in bulduğu bu ilginç yapının gerçek olduğuna dair kanıtlar sunuyorlar. Io, volkanik aktivitesinin etkisiyle çarpma izlerinin çoğunu silmesine rağmen, bu kraterin varlığı dikkat çekiyor.

İtalyan astronom Galileo, uzay gözlemlerine ilk başladığında Ay’a yöneldi ve bu süreçte Ay’ın kraterlerle dolu olduğu açıkça görüldü. Başlangıçta, bu kraterlerin volkanik patlamalardan kaynaklandığı düşünülse de, zamanla uzay kayalarının çarpması sonucu oluştuğu anlaşıldı. Diğer gezegenlere yapılan uzay görevleri, gaz devleri haricindeki Güneş Sistemi cisimlerinin çarpma kraterleriyle kaplı olduğunu ortaya koydu. Çoğu gezegen, Ay’da olduğu gibi milyarlarca yıl öncesine ait çarpma izlerini taşırken, rüzgar veya su etkisiyle bu izlerin çoğu Dünya, Mars ve Europa’da aşındı. Ancak Io, bu durumun istisnasını oluşturuyor.

Bu durumun nedeni, meteorların Io’ya çarpması değil. Aslında, Io’nun asteroit kuşağına yakınlığı, Jüpiter’in uydularının diğer cisimlere kıyasla daha fazla çarpmaya maruz kalmasına neden oluyor. Ancak Jüpiter’in güçlü gelgit etkisiyle beslenen 400’den fazla aktif volkan, Io’daki çarpma kraterlerinin çoğunun kısa süre içinde lavlarla dolmasına yol açıyor. Yine de, Sandberg tarafından tespit edilen bu tekil krater hayatta kalmayı başarmış gibi görünüyor.

Sandberg, Galileo verilerinde yaklaşık olarak 51,7˚G, 117,1˚B koordinatlarında, şüpheli bir yuvarlak yapı fark etti. Bu görüntü, dört farklı karede net bir şekilde görülebildiğinden, ışık hilesi olma olasılığı ortadan kalktı. Volkanik bir ayda, ilk akla gelen şüphe bunun bir volkan krateri olduğuydu. Ancak geçtiğimiz hafta, Amerikan Jeofizik Birliği konferansında Arizona Eyalet Üniversitesi’nden Profesör David Williams ve NASA Jet Propulsion Laboratory’den Dr. Rosaly Lopes, bu yapının çarpma krateri olduğuna dair güçlü kanıtlar sundular. Galileo’nun 16 Ekim 2001’de çektiği görüntülerde kraterin genişliği 7-8 piksel olarak görünüyordu. Bu görüntülerin ölçek çözünürlüğü 13 m/piksel olduğundan, kraterin çapının 92-104 metre arasında olduğu tahmin ediliyor.

Kraterin yuvarlaklığı ve etrafındaki fırlatma çizgileri, patlamadan ziyade bir çarpışmayı işaret ediyor. Bu bölgenin volkanik aktiviteye karşı özel bir savunma mekanizması olmadığı dikkate alındığında, bu olasılık daha da güçleniyor. Ancak, Galileo uzay aracının bu krateri kısa ömrü sırasında yakalamış olma ihtimali de bulunuyor. Elbette, bu kraterin 20 yıl sonra hâlâ var olup olmadığını bilmiyoruz.

Daha yakın bir gözlem için, 30 Aralık’ta ve ardından 3 Şubat 2024’te gerçekleşmesi planlanan uçuşlar, Io’ya başka krater konumlarını araştırmak adına büyük bir fırsat sunuyor. İsimlerinden de anlaşılacağı üzere, Europa Clipper ve Jüpiter Buzlu Ay Kaşifi (JUICE) gibi uzay araçlarının ana hedefi Io değil. Ancak bu araçların Io’ya yaklaşması, yeni çarpma kraterleri keşfetme şansı verebilir.