Son dönemde Reddit’te yayımlanan bir gönderi, birçok “perili” evin ardındaki gerçek nedenin doğaüstü unsurlar değil, karbon monoksit zehirlenmesi olduğunu öne sürdü. Gerçekten de bazı durumlarda en mantıklı açıklama bu olabilir. Toksikologlar, karbon monoksit ve diğer zehirlenmelerin, Viktorya döneminde artan musallat olma hikayeleri ve hayalet efsanelerinin arka planında yatan sebeplerden biri olduğunu savunuyorlar.
1921 yılında American Journal of Ophthalmology’de yayımlanan detaylı bir rapor, dokuz yıl önce yeni bir eve taşınan ve hayaletimsi görüntüler görmeye başlayan bir ailenin durumunu belgeliyor. Bu aile, yatmadan önce mutfakta yalnız başına meyve yemeyi seven babanın, sürekli birinin kendisini izlediği hissine kapılmasıyla başladı. Baba, bu rahatsız edici hissi hafifletmek için yüzünü koridora çevirerek diğer varlıklara dikkat etmeye çalışıyordu. Çocuklar ise hastalanıyor, solgunlaşıyor ve oyun oynamaktan tamamen uzaklaşıyorlardı. Babası, yemek odasından ona doğru yürüyen siyah elbiseli bir “garip kadın” halüsinasyonu görmeye başlıyor. Anne ise yıllar sonra göz doktoruna, “Saatlerce süren belirsiz ve garip rüyalar gördüm” diyerek, sabahları kalkamayacak kadar yorgun ve hasta hissettiğini ekliyor. Ayrıca, kocası G.’nin, gece yarısı sanki birinin onu boğazından yakalayıp boğmaya çalıştığı hissi ile uyandığını da belirtiyor.
Bu durumun mantıklı bir açıklamasını babanın erkek kardeşi buluyor. Çocukların gözlerinde bariz bir hasar tespit eden göz doktoru da durumu doğruluyor. Tüm bu sorunların kaynağı, evin bozulmuş fırınıydı ve sonuç olarak karbon monoksit zehirlenmesi yaşanmıştı.
“Kötü bir ruhani varlık” tarafından takip edildiğini hissedenler
Çok daha yakın bir tarihte, yazar Carrie Poppy, kendisinin “kötü bir ruhani varlık” tarafından takip edildiğini hissetmeye başladığını ifade ediyor. Poppy, izleniyormuş gibi hissedip işitsel halüsinasyonlar ve göğsünde garip bir baskı hissi geliştirdikten sonra, NPR’nin TED Radyo Saati’ne şunları söylüyor: “Sanki yanımdan bir şey geçiyormuş gibi bir uğultu duyardım – belki okyanusun sesi diyebilirsiniz.” Poppy, evinde bir iblis varmış gibi hissettiğini belirtiyor: “Her gün eve gelirdim. Bu his o kadar kötüleşti ki, geceleri yatakta oturur, her gece ağlardım. Göğsümdeki his daha da kötüleşti, fiziksel olarak acı vericiydi.”
Poppy, Google’da biraz araştırma yaptıktan sonra, “hayalet avcıları” forumuyla iletişime geçti. Bu forumda yer alan kişilerin, şüpheci bir yaklaşım sergileyen hayalet avcıları olduklarını öğrenince, Poppy’ye karbon monoksit zehirlenmesi hakkında bir şeyler duyup duymadıklarını sormaya başladılar. Tabii ki, daha önce duymuştu: “Araştırdım ve karbon monoksit zehirlenmesinin belirtileri arasında göğsünüzde bir baskı, işitsel halüsinasyonlar, uğultu ve açıklanamayan bir korku hissi olduğunu gördüm.”
Sonrasında, gaz şirketi bir sızıntı olduğunu doğruladı ve Poppy’ye, kontrol edilmeden bırakılmış olsaydı çok yakında hayatını kaybedebileceğini bildirdi. Ancak, karbon monoksit zehirlenmesi, hayaletlerle ilgili tüm raporları açıklamıyor. Bu olaylar, aynı zamanda aldatmacalar, uyku felci sırasında görülen halüsinasyonlar, kötü uyku ve otel yöneticilerinin misafirlerinin ilgisini çekmek için uyguladığı çeşitli yöntemler gibi pek çok farklı sebep ile de açıklanabilir. Ancak toksikolog Albert Donnay, karbon monoksit ve diğer zehirlenmelerin musallat halüsinasyonlarına yol açabileceğine ve bu teorinin, gaz lambaları ve zehirli duvar kağıtlarıyla çevrili olan Viktorya dönemi insanlarının neden bu kadar çok musallat olma olayı yaşadıklarını ve bunlardan nasıl etkilendiklerini açıklayacağına inanıyor.