Dünyada karıncaların sayısı ya da tüm balinalardan daha ağır olup olmadıkları hakkında hiç düşündünüz mü? Şanslıyız ki, bu sorulara daha titiz bir analiz sayesinde yanıt bulabiliyoruz. Ancak bu çalışma, yalnızca internet üzerindeki tartışmaları çözmekle kalmıyor; aynı zamanda karıncaların ekosistemlerdeki rolünü anlamamıza da yardımcı olabilir.
Araştırmacılardan oluşan bir ekip, biyolog Edward O. Wilson‘dan alıntı yaparak, “böcekler uzun zamandır ‘dünyayı yöneten küçük şeyler’ olarak görülüyordu” ifadesini kullanıyor. Buna rağmen, bilim insanlarının genelde daha büyük ve daha ilgi çekici canlılara odaklanmaları sebebiyle, karıncaların dağılımı ve bolluğu hakkında bilgiler oldukça sınırlı kalmıştır.
Yazarlar, hemen hemen her büyük kara tabanlı ekosistemde bulunan karada yaşayan ve ağaçta yaşayan karıncalar hakkında tahminler yapmak için çeşitli ortamlarda karınca bolluğu çalışmalarını bir araya getirmişlerdir. Elde edilen sonuç, 20 katrilyon (20 x 1015) rakamıdır; bu, E. O. Wilson’ın 1994’te yayımlanan ilk bilimsel tahmininin iki katıdır. Ancak bu tahmin, yuvalarını terk etmeyen koloni üyeleri ve boreal ormanlar gibi verilerin az olduğu alanları kapsamıyor.
Bazı veriler, entomolog olmayanları dahi şaşırtabilir. Öncelikle, ağaçta yaşayan karıncaların sayısı, yerde yaşayan kuzenlerine oranla yaklaşık altı kat daha fazladır. Karıncaları genellikle yer altı yuvalarında yaşayan canlılar olarak düşündüğümüz için, yağmur ormanlarında yeterince zaman geçirmemiş olabileceğimizi söyleyebiliriz.
Karınca ağırlıklarının çeşitliliğini hesaba katan yazarlar, bu katrilyonlarca küçük bedendeki kuru karbonun yaklaşık 12 megaton olduğunu belirtiyor. Eğer kimin daha ağır olduğu sorusunda cetaceanların (deniz memelileri) değil, Formicidae’nin (karıncalar) tarafında yer aldıysanız, bu bilgi sizi memnun edebilir. Zira, balinalar dahil olmak üzere gezegendeki tüm vahşi memeliler ve kuşların toplam ağırlığı yaklaşık 10 MT‘ye ulaşmaktadır.
Ancak, dünya üzerindeki tüm yaşamın toplam karbona oranlandığında, karıncalar oldukça küçük bir paya sahiptir. Önceki bir çalışmada, canlıların toplamında 550 gigaton karbon olduğu hesaplanmıştı; bu da neredeyse 50.000 kat daha fazladır. Bu miktarın büyük bir kısmını bitki yaşamı oluşturmaktadır. Karıncalar, yaşadıkları ağaçlardan çok daha hafif olmaktadır ve mantarlar ile bakteriler de toplam karbona büyük katkılarda bulunmaktadır.
Bahsi geçen 15.700 karınca türü, hayvanlar arasında bile göze çarpmamakta. Toplamda, insanlar olarak şu anda bedenlerimizde karıncaların sahip olduğundan yaklaşık beş kat daha fazla karbona sahibiz. Ayrıca, bizi beslemek ve giydirmek için yetiştirilen tavuklar, inekler ve koyunlar da karbon oranının çok daha fazlasını oluşturmaktadır.
Yazarlar, bu çalışmanın biyolojik çeşitliliğin ekosistemler arasında ve zaman içinde nasıl değiştiğini incelemek için yararlı olacağını umuyor. Belirttikleri üzere, “Karıncaların yılda hektar başına 13 tona kadar toprağı kazdığı ve yerel besin mevcudiyetini önemli ölçüde artırdığı tahmin ediliyor.” Yazarlar, eklembacaklılar arasında karasal türlerin yalnızca yüzde 1,2’sinin karıncalar tarafından oluşturulduğunu, ancak biyokütlenin en az yüzde 6’sını temsil ettiğini vurguluyor.