Korkunç Barbie: Kozmosun En Büyük Patlaması

Son haftalarda, iki bağımsız araştırma grubu tarafından ZTF20abrbeie veya daha yaygın adıyla AT2021lwx olarak bilinen olağanüstü bir kozmik olayı tanımlayan iki önemli makale yayımlandı. Bu olay, halk arasında “Korkunç Barbie” olarak adlandırılmakta ve şimdiye kadar gözlemlenen en büyük kozmik patlama olarak öne çıkmaktadır.

Geçtiğimiz hafta yayınlanan ilk çalışmada, bu patlamanın, çekim parçalanması olarak bilinen bir süreçle, süper kütleli bir kara delik tarafından parçalanan bir yıldızdan kaynaklandığı öne sürüldü. Barbie, kaydedilen en parlak çekim parçalanması olayının üç katı bir parlaklık göstermesiyle dikkat çekiyor. İkinci makalede ise, bu süper kütleli kara deliğin Güneş kütlesinin yaklaşık 15 katı olan bir yıldız yerine, Güneş’ten yaklaşık 1.000 kat daha ağır bir gaz bulutunu yuttuğu savunuluyor.

Queen University Belfast’tan Dr. Matt Nicholl, bu konudaki açıklamasında “Başlangıçta, bu alevlenmenin geçici bir yıldızı yiyen bir kara deliğin sonucu olabileceğini düşündük. Ancak, modellerimiz, kara deliğin bu kadar uzun süre bu denli parlak kalabilmesi için Güneş’imizin kütlesinin 15 katını yutması gerektiğini gösterdiBöylesine büyük bir yıldızla karşılaşmak oldukça nadirdir, bu nedenle çok daha büyük bir gaz bulutunun varlığı daha olası görünüyor. Birçok devasa kara delik, gaz ve toz bulutları ile çevrilidir ve hâlâ bu kara deliğin neden bu kadar şiddetli bir beslenme sürecine girdiğini çözmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Süresiyle de Dikkat Çekiyor: Tam 3 Yıl!

Korkunç Barbie, yalnızca yayılan enerji açısından değil, aynı zamanda muazzam süresiyle de dikkat çekiyor. Genellikle süpernova veya çekim parçalanması gibi olaylar sadece birkaç ay sürede görünürlük kazanırken, bu tür patlamalar genellikle bu kadar parlak olamaz. Barbie’nin patlaması ise tam üç yıl sürdü.

Yakın zamanda gözlemlenen en parlak gama ışını patlaması GRB 221009A gibi, bu kadar parlak olabilen diğer geçici olaylar bile genellikle yalnızca birkaç dakika sürer. Bu değerlerle karşılaştırıldığında, diğer tekil nesneler, sürekli bir gaz akışıyla muazzam bir şekilde beslenmeye başlayan süper kütleli kara delik durumları olan kuasarlardır. Kuasarlara baktığımızda, parlaklığın zamanla yükselip alçaldığını gözlemleriz.

Ancak, AT2021lwx’in tespitinde, on yılı aşkın bir süre boyunca geriye dönük bir inceleme yapılmış ve ardından birdenbire evrendeki en parlak nesnelerden biri olarak ortaya çıkması, gerçekten eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Southampton Üniversitesi’nden Profesör Mark Sullivan, bu durumu açıklarken “Bir kuasar gözlemlerken, parlaklığın zaman içinde değiştiğini görüyoruz. Ancak AT2021lwx’in tespiti yoktu ve aniden ortaya çıktığında, bu olağanüstü bir parlaklık gösterdi” diyerek durumun önemine dikkat çekti.

Korkunç Barbie patlamasının gözlemleri devam etmekte ve bu nedenle önümüzdeki yıllarda bu dikkat çekici kozmik olay hakkında daha fazla araştırma yapılması beklenmektedir.

Bu çalışma, Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayımlanmıştır…