27 Ağustos 1883 günü sabah saat 10:02’de, 46 metrelik dev dalgaların okyanusu Güney Afrika’ya kadar yırtarak ilerlemesiyle tsunamiler meydana geldi. Bu olay, ünlü Krakatoa volkanının patlayarak tarihin en yüksek ses seviyesine ulaştığı anı başlattı. Krakatoa, bir zamanlar Endonezya’da Java ve Sumatra adaları arasında yer alan küçük, ıssız bir volkanik adaydı. Deniz seviyesinden 838 metre yükselen bu volkan, 1883’te patlama gürültüleri başlamadan önce en son 1680 yılında aktif olduğuna inanılıyordu.
Natural History Museum’un bildirdiğine göre, Ağustos ayındaki patlama 200 megatonluk bir nükleer bombaya eşdeğer bir güç açığa çıkardı ve bu durum, hem insanlar hem de çevre üzerinde derin etkiler bıraktı. 1815’te Tambora volkanındaki patlama, en az 60.000 cana mal olurken, Krakatoa patlaması 36.000 ölümle modern tarihin en ölümcül ikinci patlaması olarak kayıtlara geçti.
O tarihte meydana gelen patlama, belirli aralıklarla ses olarak algılanan hava basıncında aşırı dalgalanmalar yarattı. Patlama gününde, Krakatoa’dan 160 kilometre uzaklıkta bulunan bir gaz fabrikasındaki barometre, patlamanın bu mesafeden 172 desibel seviyesinde bir ses çıkardığını gösterdi. Nautilus’un bildirdiğine göre, insanın ağrı eşiği 130 desibeldir ve bu seviyenin üzerindeki her 10 desibellik artış, gürültünün iki katına çıkması gibi algılanır. Örneğin, bir kaya matkabı yaklaşık 100 desibel seviyesinde ses çıkarır; dolayısıyla Krakatoa’dan 160 kilometre uzakta olan herkes 27 Ağustos 1883’te oldukça zor bir gün geçirdi.
Daha yakın bir konumda bulunanlar için ise durum çok daha tehlikeli hale geldi. Patlama alanının yakınında kaydedilen en yüksek ses, havada olabilecek en yüksek ses olarak 194 desibel seviyesine ulaştı. Bu, hava basıncının algılanabilir bir sesten, adadan 64 kilometre mesafedeki bir gemideki denizcilerin kulak zarlarını patlatan bir hava patlamasına dönüşmesine neden oldu. Discover dergisinin aktardığına göre, İngiliz gemisi Norham Castle’ın kaptanı, seyir defterinde “Patlamalar o kadar şiddetli ki, mürettebatımın yarısından fazlasının kulak zarları paramparça oldu.” yazmış ve eklemiş: “Son düşüncelerim sevgili eşimle. Kıyamet gününün geldiğine eminim.”
Aynı şok dalgası, gezegenin etrafında hızla yayılmaya devam etti ve uzaklaştıkça ses seviyesi azalmış olsa da, yavaşlamadan önce bir miktar mesafe kat etmek zorundaydı. Brüel & Kjær’in raporuna göre, Krakatoa’dan 4.800 kilometre uzaklıktan bile hâlâ top ateşi gibi sesler duyulabiliyordu. Bu basınç dalgası, dünyanın her yerinde ara sıra çarpışan şok dalgalarıyla ekstra basınç artışları yaratarak, dünyayı her yönde üç kez sarmaya devam etti. “Büyük hava dalgası”, insanların duyma eşiğinin altına düştükten sonra bile bir süre gezegenin etrafında dolaşmaya devam etti ve böylece, şimdiye kadar duyduğumuz en yüksek ses sona erdi.
Krakatoa’dan bu yana gerçekleşen en yüksek sesin, 2022 yılında Tonga’da meydana gelen ve 6.200 kilometre uzaklıktaki Alaska’da duyulan sonik patlama olduğu düşünülüyor. Tonga’daki bu patlama, saatte 1.100 kilometrenin üzerinde hareket eden ve 450 kilometre yüksekliğe (Uluslararası Uzay İstasyonu’nun yörüngesinden daha yüksek) ulaşan bir basınç dalgasıyla da, gezegenin etrafında dolaşan ses dalgaları ve tsunamiler oluşturdu.