Küresel Süt Endüstrisinde Dönüşüm
Küresel süt endüstrisi, son yıllarda büyük bir dönüşüm sürecine girmiştir. Hayvanlardan elde edilmeyen gıda alternatiflerinin yanı sıra, sentetik süt gibi yenilikçi ürünlerin de pazara girmesiyle bu değişim hızlanmaktadır. Sentetik süt, inekler veya diğer hayvanlara ihtiyaç duymadan üretilebilen bir üründür ve hayvan sütüyle aynı biyokimyasal yapıya sahip olabilmektedir. Bu süt, geliştirilmiş “hassas fermantasyon” adı verilen yeni bir biyoteknoloji yöntemi kullanılarak hücrelerden yetiştirilen biyo-kütle ile üretilmektedir.
Dünya nüfusunun %80’inden fazlasının düzenli olarak süt ürünleri tüketememesi, sürdürülebilir gıda üretimi yöntemlerine geçişin gerekliliğini artırmaktadır. Bu durum, hayvan tabanlı gıda sistemlerinin ötesine geçme çağrılarını güçlendirmektedir. Sentetik etlerin aksine, sentetik sütün normal sütle tamamen aynı tada, görünüşe ve ağız hissine sahip olduğu iddia edilmektedir. Ayrıca, sentetik süt bir bilim-kurgu ürünü olmaktan öte, günümüzde mevcut bir üründür.
Örneğin, ABD merkezli Perfect Day şirketi, hayvanlardan bağımsız bir mikro-flora proteini üretmektedir. Bu protein, dondurma, protein tozu ve süt yapımında kullanılmaktadır. Avustralya’da da Eden Brew şirketi, sentetik süt geliştirme çalışmaları yürütmektedir. Ayrıca, bir diğer Avustralyalı şirket olan All G Foods, bu ay 25 milyon Avustralya doları yatırım almıştır. Bu yatırım, sentetik süt üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla kullanılacaktır ve şirket, yedi yıl içerisinde sentetik sütün inek sütünden daha ucuz hale gelmesini hedeflemektedir.
Eğer sentetik süt endüstrisi genel olarak bu maliyet hedefine ulaşabilirse, hayvan kaynaklı süt endüstrisi üzerinde önemli bir etki yaratma potansiyeline sahip olacaktır. Bunun yanı sıra, 2019 yılında hazırlanan bir rapor, süt ürünleri endüstrisinin geleceğine dair öngörülerde bulunarak, 2030 yılına kadar ABD hassas fermantasyon endüstrisinin en az 700.000 kişilik istihdam sağlayacağını belirtmiştir.
