Microsoft’un Yapay Zeka ile Lityum Pil Geliştirme Projesi
Microsoft, yapay zeka alanında yaptığı yeniliklerle adından söz ettirmeye devam ediyor. Şirketin, özellikle Windows için Copilot gibi yazılım ürünlerine yapay zeka entegrasyonu herkesin dikkatini çekmişken, Microsoft’un bilimsel araştırmalara yönelik yapay zeka hizmetleri sunma çabaları daha az biliniyor. Bu hafta, Microsoft, Richland, Washington’daki Pasifik Kuzeybatı Ulusal Laboratuvarı (PNNL) ile iş birliği yaparak yeni ve daha verimli bir lityum pil geliştirme projesini duyurdu.
Microsoft’un blogunda yer alan bilgilere göre, Azure Quantum ekibi, PNNL’nin yeni bir pil malzemesi oluşturma sürecinde yapay zeka ve yüksek performanslı bilgi işlem (HPC) kaynaklarını kullanarak önemli bir destek sağladı. Microsoft’un yapay zeka sistemleri, bu yeni pil için yalnızca birkaç gün içinde 500.000’den fazla olası kararlı malzeme bulma sürecinin hızlandırılmasına katkıda bulundu.
Microsoft, yapay zekanın hızlı sonuçlar sunduğunu ancak her zaman tam olarak doğru olmadığını vurguladı. Şirket, HPC’nin yüksek işlem gücü ve yüksek doğruluk kapasitesinin, küçük aday grupları için daha etkili bir araç sunduğunu ifade etti. Açıklamada, “İlk HPC doğrulaması, her malzemenin enerjisini, içindeki tüm diğer durumlarla karşılaştırarak hesaplamak için yoğunluk fonksiyonel teorisini kullandı. Ardından, her malzemedeki atom ve moleküllerin hareketlerini analiz etmek için yapay zeka ve HPC’yi birleştiren moleküler dinamik simülasyonları devreye girdi,” şeklinde bilgiler paylaşıldı.
Microsoft ve PNNL, HPC’yi kullanarak olası pil malzemesi listesini yalnızca 150 adaya indirmeyi başardı. İkili, kullanılabilirlik, maliyet ve diğer önemli faktörleri göz önünde bulundurarak bu listeyi daha da daraltmak için HPC’yi kullanmaya devam etti. Sonuç olarak, yapay zeka ve HPC’nin birleşimi sayesinde, Microsoft ve PNNL, pil malzemesi listesini yalnızca 80 saat içinde 18 adaya indirmeyi başardı. Bu gelişme, PNNL’nin pil prototipleri için uygun malzemeleri bulma sürecinde büyük bir zaman tasarrufu sağladı.
Nihai sonuç olarak, elde edilen malzeme, lityum, sodyum ve diğer elementlerin birleşiminden oluştu. PNNL, bu yeni malzemenin tipik bir pilde kullanılan lityum miktarını yüzde 70’e kadar azaltabileceğini belirtiyor. Bu tür yenilikçi çalışmalar, gelecekte daha sürdürülebilir enerji çözümlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabilir.